COVID-19'a karşı üretilen herhangi bir aşının tam dozunu olduktan sonra 14 günden fazla süre geçmesine rağmen COVID-19'a yakalanan vakalara yarma vakası (İng: "breakthrough case") denir. %100 koruma sağlayamayan her aşıda yarma vakaları kaçınılmaz olarak var olacaktır ve beklendik bir durumdur. Bir hastalıkta yarma vakalarının olması, kendi başına endişe kaynağı değildir; fakat bu vakaların artması ve buna neden olan hastalığın önlenememesi daha büyük sorunları doğurabilir.
Bir aşı, bir insanın bir hastalığa karşı ekstra ve çok güçlü bir savunma hattı oluşturabilmesini sağlayan bir araçtır. Ancak her savaşta olduğu gibi, ölümcül hastalıklarla mücadelede de düşman, savunma hattını yarıp geçebilir. İşte buna "yarma vakası" denmektedir. Başarıyla çalışan bir savunma hattında bu, nadiren olacak bir olaydır ve COVID-19 aşılarında da durum budur. Pandemi gereğinden uzun sürmediği ve popülasyonun yüksek bir çoğunluğu seri bir şekilde aşılanabildiği sürece yarma vakaları endişe verici olaylar değildir.
Her ne kadar aşılanmış kişiler COVID-19'a yakalandığında haberlere manşet oluyor olsalar da, aslında aşılanmış birinin COVID-19'a yakalanma ihtimali çok düşüktür:[1] Aşılanan popülasyonun %0.01'i ila %0.29'u kadar ufak bir kısmı hastalığa yakalanmaktadır. Ayrıca aşılanıp da COVID-19'a yakalanan birinin üstüne bir de hastanelik olma ihtimali %0 ila %0.06 arasıdır. Hastaneye kaldırılıp da ölme riski ise %0 ila %0.01 arasıdır. Yani aşılanmış birinin yarma vakasına dönüşme ihtimali çok düşüktür, dönüşenlerin de hastanelik olma veya ölme riski yok denecek kadar azdır.
İşte bu konunun manşet olma nedeni de sadece beklenmedik olması değil, aynı zamanda nadir olmasıdır. Aşılanmayanların COVID-19'a yakalanması hiç şaşırtıcı olmadığı için, "Aşılanmamış X kişisi hasta oldu!" diye haber yapmanın da bir değeri olmadığı düşünülmektedir. Halbuki asıl olay, aşılanmamışların salgını yaymaya devam ediyor olmasıdır.
Elbette yarma vakalarının ezici çoğunluğu hiç semptom göstermediği veya çok hafif bir şekilde hastalığı atlattığı için, bunların tespiti de düzgün yapılamamaktadır. Yarma vakalarında görülen semptomlar, hafif boğaz kaşıntısı gibi semptomlar göstermektedirler. Dolayısıyla aşılananlar arasında yarma vakalarının oranı tespit edilenden biraz daha yüksek olabilir. Ancak aşılanmadaki amacın hastalığa hiç yakalanmamaktan ziyade, hastalığa yakalanılsa bile onu etrafa daha az saçmak ve hastanelik olma veya ölme riskimizi azaltmak olduğunu düşünecek olursak, aşıların kendilerinden beklendiği gibi çalıştığı söylenebilir.
Buradaki risk, yarma vakalarının oluşması değil, aşılanmış kişilerin aşılanmamış kişilerle bir arada bulunmasındadır. Bu tür ortamlarda aşısız kişilerin taşıdığı virüslerin aşılı bireylere sıçrama, bu aşılı bireylerin savunma sistemiyle tanışma ve bu sırada evrimleşerek aşılara dirençli hale gelme ihtimalleri vardır. Bu da güçlendirici ek doz aşılamayı gerektirebilir ve salgının kontrol altına alınmasını geciktirebilir.
Kaynaklar
- KFF. Covid-19 Vaccine Breakthrough Cases: Data From The States. (30 Temmuz 2021). Alındığı Tarih: 3 Ağustos 2021. Alındığı Yer: KFF | Arşiv Bağlantısı