Muhtemeldir ki yüzümüze gözümüze bulaştırırız!
Yaşam telaşa gelmez. Türümüzün en çok yaptığı ve en ölümcül hataları hep telaş zamanlarına aittir.
Hele ki uyuyup ertesi gün kalkamayacağımızın bilgisi, şayet bilgece ele alınıp, yaşamın olağan akışına nispeten biraz hız vermek dışında, abartılı şekilde bir koşuşturmaya, telaşa vesile olur ise, muhtemeldir ki en kötü günümüz son uykumuzdan önceki gün olacaktır.
Neyse ki türümüz her ne kadar genetik kökenli de olsa bu bilgeliğe sahip bir tür.
Böyle bir zamanda aksine sakinleşir, daha mantıklı ve duyarlı bir hal alıp, olmadığı kadar kapsayıcı ve hoşgörülü olur. Telaş yapmaz, kanıksar ve çıkacağı sonsuz yolculuğa yönelik birkaç talep dışında genelde rutinini pek bozmaz.
Ben en azından yolun sonuna geldiğini düşünüp haklı çıkan bir çok insanda bunu gördüm fakat garanti veremem.
Sevgili Orhan Veli’nin dediği gibi:
“Bakakalırım giden
Geminin ardından
Atamam kendimi denize
Dünya güzel
Serde erkeklik var
Ağlayamam”
Sevgiyle…