Linkini verdiğiniz yazı "bilimsel" bir iddiada bulunmuyor. Bilimsel bir konunun felsefi yorumlarını ele alan bir yazı. Dolayısı ile bilimin açıklama gücünün dışında kalıyor ve bilimin yetki alanını metafiziğe kaydırmıyor.
Canlılığın başlangıcı ya da evrim, bütün detayları bilinmese de elimizde veri olan konular. Ancak felsefi yorumlara yönelik elimizde hiçbir veri olmadığı için bilim bu yorumlara karışmaz. Bilim, bunlardan birini savunmaz. (Bu yazıda da anlatılmak istendiği gibi) bilim, ister çözülmüş ya da çözülmemiş bir konu olsun o konuyu "metafiziksel" bir şekilde açıklamanıza karışmaz. Bunlar bilimsel konuların felsefi yorumlarıdır.
Öte yandan, canlılığın birdenbire puf diye son hali ile oluşmadığını biliyoruz. Dolayısı ile "yaratılışçılık" derken Tanrı gibi metafiziksel bir varlığın canlıları birdenbire, son hali ile puf diye yaratmasını kastediyorsanız bu düşünce bilimin alanına sınır ihlali yapmakla kalmayıp doğada gördüğümüz bir gerçeği reddediyor. Bu yüzden bilim, belki metafiziksel bir varlık hakkında bir şey demez ancak "canlılığın birdenbire puf diye son hali ile oluşmadığını" söyler.
"Tanrı'nın kimyasal evrim ya da biyolojik evrim" kavramını yönlendirmesini kastediyorsanız "kimyasal evrim ya da biyolojik evrim" kısmı bilime uygun olmakla beraber "Tanrı'nın yönlendirmesi" kısmı bilimin sınırı dışında olduğundan bilimin sınırını ihlal etmemiş olursunuz, bilim bu görüşünüze karışmaz.