Yapay zekanın yasaklanması doğru bir karar mı? Teknoloji liderleri neden istemiyor?

Yapay zekanın yasaklanmak veya kısıtlanmak istenmesinin asıl nedenleri düşündüğümüzden çok daha farklı.

Henüz hiçbir kurum, yapay zeka hizmetlerinin nasıl bir iş modeli haline dönüştürülebileceğini, nasıl bir ticari meta haline getirilebileceğini ve nasıl süreklilik arz eden bir gelir modeline çevirebileceklerini bulamadılar. Yapay zekayı destekleyecek ve pazarlamasının yapılmasını sağlayacak ekonomik bir modelin bulunamaması, yapay zekanın şimdilik engellenmesinin en büyük nedeni. Şirketler bundan nasıl kitleler üzerinden kâr edebileceklerini buldukları anda yapay zeka hizmetleri görüşmemiş şekilde artacak ve yaygınlaşacaktır.

Yapay zeka sektörünün içinde bulunduğu durum neredeyse tamamen müzik sektörünün dijitalleşmesine benziyor. Napster platformu ilk ortaya çıkıp, kullanıcılara istedikleri müzik parçalarını istedikleri anda dijital olarak sunmaya başladığında yer yerinden oynamıştı. Spotify, müziğin dijitalleşmesi üzerinden kurumlara nasıl para kazandırılabileceğini icat edene kadar da tüm devlet ve müzik kurumları dijital müziği yasaklama yönelimindeydi. Spotify bu iş modelini gerçekleştirdikten sonra da (Apple müzik ve başka platformlar da var tabii işin içinde), neredeyse tüm kurum ve regülasyon odakları müziğin dijital kanallardan sunulmasına sıcak baktılar.

Yapay zeka konusunda da bire bir aynı süreç işlemekte.

Ne kadar fazla kişi, kurum/kuruluş ile etkileşime girerse o kadar çok veri toplayan ama sadece sizin izin verdiklerinizi değil, vermediklerinizi de toplamak üzere programlanmış ,bir üst yazılımdan söz ediyoruz.

Şunu rahatlıkla söyleyebiliriz ki, eğer bir şekilde bilgisayarınızdan ChatGPT gibi AI yazılımlarını denediyseniz, programın bilgisayarınızdaki her dosyaya rahatlıkla ulaştığını da bilmelisiniz. Evet, eğer bilgisayarınızda çok gizli bir dosyanız varsa, artık o insanlık kütüphanesinin bir parçası. Tabi ki program bunu sizin aleyhinizde kullanmamaktadır ama bu yine de veri hırsızlığıdır.

Bazı ülkeler bunu yasadışı olarak tanımladığı için yasaklama peşinde. Bazı ülkelerde, toplanan veriler üçüncü kişi ve kurumlar ile paylaşılmadığı sürece yasadışı sayılmadığı için henüz yasaklanmış değil.

Diğer bir güvenlik endişesi de askeridir. Program, bağlandığı her terminalden istediği veriyi alabiliyorsa, bunu engelleyebilecek bir yazılım veya güvenlik duvarı henüz yok demektir ve askeri bilgi işlem sistemleri de korunmasız demektir. 2010 yılında Stuxnet adlı solucan yazılımı, hiçbir şekilde internete bağlı olmayan bir nükleer tesise sızmayı başararak, nükleer tesisin üretimini yüzde seksen oranında yavaşlatmayı başarmıştı ve tesiste çalışanlar aylarca sorunun ne olduğunu çözememişti. Bu sadece bir amaca yönelik yazılımdı, günümüzdeki yapay zeka yazılımlarının ne yapabileceğini siz düşünün.

Doğal olarak yasaklamak, teknolojinin ilerlemesini engelleme gibi gözükse de, aslında ipin ucu kaçmadan önlem almaktır.