"Extended mind theory" ve "extended cognition" hipotezleri göz önüne alındığında yapay zekayı insan bilişsel gelişiminin bir parçası olarak görmek mümkün.
"Extended cognition" hipotezine göre canlıların bilişsel birikimi kendi beyin ve sinirsel kapasitelerini aşıp kullandıkları veya ürettikleri objelere dökülebilir. Insanların kullandığı cep telefonu, bilgisayar, örümceklerin ördükleri ağalar buna birer örnektir.
Örümcek örneğinde; örümceğin beyin gibi karmaşık ve masraflı bir organı geliştirme şansı olmadığı ve anatomik olarak da hafızayı barındıran bir korteksi bulunmadığıdan kurdukları ağ ve yuvaların çeşitliliği bilişsel varlıklarının bir manifestosu olarak görülebilir.
Insanların cep telefonu, bilgisayar gibi cihazlara kendi hafıza kapasitelerinin çok üstünde bilgi yükleyebilmesi ve akıldan yapamayacağımız hesapları bilgisayar kullanarak yapması da bilişsel kapasitesini nesneler aracılığıyla genişletmesinin birer dışavurumudur. Yapay zeka bir noktadan sonra kendi öğreniyor ama kendi kendine öğrenmenin kodlarını yazıp bir nesneye aktarabilmek insan beyninin bir becerisi. Ayrıca yapay zeka ve insan; bilgisayar ve insan karşılıklı etkileşim halinde ve birbirlerini dönüştürebiliyor, düşünce ve yaşam biçimlerine etki edebiliyor. Yapay zekanın bu bağlamda bilişsel evrimin bir uzantısı olduğu düşünülebilir.