Yapay zekânın (YZ) artık geri dönülemez bir realite olduğu kesin. Bu durum aslında tıpkı elektriğin icadı veya internetin yaygınlaşması gibi, toplumsal ve teknolojik bir dönüşümün en radikal safhasında olduğumuzun işaretidir. "Ne yani, siz hâlâ birilerinin insafına güvenerek mi bekliyorsunuz?" diye sorsam haksız olmam, çünkü YZ teknolojilerinin karar mekanizmalarını elinde tutan dar bir zümre tarafından biçimlendirilme ihtimali oldukça yüksek. Tarih bize, bu tür dönüşüm noktalarında (örneğin matbaanın icadında veya endüstri devriminde) geç tepki veren toplumların geride kaldığını açıkça gösteriyor.
İlk ve en acil yapılması gereken, sıradan vatandaşların YZ okuryazarlığını kazanması ve kendi gelecekleri üzerine söz sahibi olmak için aktif bir duruş sergilemesidir. Yani bir binanın temelini atmak gibi: Temel olmadan üst katları inşa edemezsiniz. Veri, algoritma, model ve etik prensipler gibi YZ'nin yapıtaşlarını anlamak, "kullanıcısı" konumundan "paydaşı" konumuna yükselmeyi sağlar. Bunu yapmazsak "koltuğu başkalarına devretmeye dünden razı, etkisiz seyirciler" haline geliriz. Üstelik dijital yetkinlikler artık bir lüks değil, temel bir insan hakkı olarak görülmeli.[1]
Teknoloji ve bilgi birikimi artışını tanımlayan büyüme fonksiyonlarında (örneğin ) üslü (exponential) bir hız gözlenir. Bu formül kısa bir süre içinde gücün ve etkinin katlanarak büyüdüğünü ifade eder. Eğer bu gücü elinde tutan azınlık, etik veya kolektif çıkar gözetmeyen bir strateji izlerse, "bindiği dalı kesmek" tabiri adeta bir kehanet değil, istatistiksel bir gerçekliğe dönüşür. Hâlihazırda 'a yakınken durumu lehimize çevirecek düzenlemeler ve toplumsal bilinç kazanmak, 'nin büyümesini kontrol altına almak için tek şansımızdır.
Kolektif seferberlik bir zarurettir. Bilim camiası veya özel sektör ne kadar ilerleme kaydederse kaydetsin, toplumun büyük kesiminin kabulü, farkındalığı ve denetimi olmadığı sürece bu gücün istismarı kaçınılmaz hale gelir. Atom enerjisi, siber güvenlik, hatta basit ilaç endüstrisi bile kâr odaklı veya politik yönlendirmelerle nasıl yanlış ellere geçti, sonuçları ne oldu görmedik mi?
Yani, acilen atılacak en pratik ve ilk adım, hem bireysel düzeyde hem de toplumsal platformlarda YZ okuryazarlığını artırmaktır. Kendini oyundan bağımsız sananlar, oyunun sonunda hep kaybedenler olur.
Kaynaklar
- UNESCO. Ethics Of Artificial Intelligence. Alındığı Tarih: 30 Ocak 2025. Alındığı Yer: UNESCO | Arşiv Bağlantısı