Yalnızlık yozlaştırır. Yozlaşma yalnızlaştırır…
Louis Aragon ne güzel özetlemiş:
Yalnız insan merdivendir
Hiçbir yere ulaşmayan
Sürülür yabancı diye
Dayandığı kapılardan
Yalnız insan deli rüzgar
Ne zevk alır ne haz verir
Dokunduğu küldür uçar
Sunduğu tozdur silinir
Yalnız insan yok ki yüzü
Yağmur çarpan bir camekan
Ve gözünden sızan yaşlar
Bir parçadır manzaradan
Yalnız insan kayıp mektup
Adresi mi yanlış nedir
Sevgiler der fırlatılır
Kim bilir kim tarafından
Yalnızlık yozlaştırır. Yalnız insan yaşadığı her şeyi bir tek kendine özgü sanır. Arayışları yalnızdır, çırpınışları, haykırışları, Mao’nu ünlü sözü ile: Tarih önünde bir vızıltıya döner. Zorluğu da buradan gelir...Zira bizler toplumsal varlıklarız. Yani bir arada ve bir bütün olarak yaşayan varlıklar...
Bugün en büyük suçu işleyene verilen en büyük ceza yalnızlıktır. Yani hapistir. Ekmek elden su gölden, iş güç yok, sorumluluk, hesap soran yok. Fakat yine de dünyanın en mutsuz insanıyız çünkü sosyal var oluş temelimiz hedef alınmış. Biz yerine ben, toplumsallığımız yerine toplumdan tecrit...
Yalnızlık zor zenaat vesselam...