Vücutta pis kan var mıdır?

Hayır, bu cümle doğru değildir. "Pis kan" diye bir şey yoktur ve vücudumuz atık maddeleri uzaklaştırma, kanın pH dengesini sağlama vb. gibi konularda zaten iyidir ve hacamat gibi alternatif tıp yöntemlerine ihtiyaç duymaz. Eğer değişik semptomlar gösteriyorsanız lütfen böyle yöntemlere değil bir hekime başvurun.

İnsan vücudunda "pis" ya da "zararlı" kan diye bir şey yoktur. Kan, oksijen ve besin maddelerini taşıyan, atık maddeleri uzaklaştıran hayati bir sıvıdır. Kanın temizlenmesi işlevi, vücuttaki organlar, özellikle karaciğer ve böbrekler tarafından yerine getirilir. Bu organlar, vücuttan toksinleri ve atık maddeleri uzaklaştırır.

Hacamat ve sülük tedavisi gibi geleneksel yöntemler ise genellikle alternatif tıpta kullanılır ve bilimsel olarak kanıtlanmış etkileri sınırlıdır. "Pis kan" fikri, bu geleneklerden gelmekle beraber, modern tıpta karşılığı yoktur. Hacamat veya sülük tedavisi gibi uygulamalar bazı kişilerde rahatlama sağlayabilir, ancak bu tür tedavilerin etkinliği ve güvenliği konusunda dikkatli olunmalıdır.

Kaynaklar:

Dünya Sağlık Örgütü (WHO)

"Guyton and Hall Textbook of Medical Physiology"^[1] - John E. Hall

öncelikle pis kan diye bir şey yoktur. Bu kavram yanlış bir algının sonucudur. Oksijeni dokulara bırakan ve CO2 gibi atık maddeleri taşıyan toplardamarlardaki kan daha koyudur ancak zararlı veya pis değildir. Oksijen açısından zengin kan- oksijen açısından fakir kan ayrımı vardır ancak bu temiz kan- pis kan olarak yorumlanmamalıdır. Kanın toksinlerden arınması vücudun doğal döngüsünün bir parçasıdır ve vücut bunu sürekli yapmaktadır. Sülük ve hacamat gibi yöntemler vücudu toksinlerden arındırma iddiası ile uygulanır ancak bu uygulamaların etkinliği konusundaki bilimsel kanıtlar sınırlıdır.

hacamat konusunda yazılmış olumlu bir makalenin özet kısmı:

Mevcut literatür tarafından desteklenen ve kabul edilen ifadeler şunlardır:

1. Cilt üzerindeki negatif basınç ekimoza neden olabilir.

2. Ekimoz, makrofajları cezbederek eritrositleri fagosite eder ve içerdikleri hem'i metabolize etmek için HO-1 üretimini uyarır.

3. HO-1, hem'i BV/BR, CO ve demire parçalar. Demir, ferritin tarafından depodepola

4. HO-1, BV/BR, CO doğrudan ve dolaylı olarak önemli antioksidan, anti-inflamatuar, antiproliferatif ve nöromodülatör etkilere sahiptir.^[1]

Bu yazıdaki süreç kupa terapisi gibi tedavilerin vücut üzerindeki biyokimyasal etkilerinin bir açıklamasıdır. Yazıya göre özellikle iltihap, ağrı ve hücre hasarının iyileşmesi üzerinde bu mekanizmaların olumlu etkileri olduğu düşünülmektedir.

Antioksidan: Bu maddeler hücreleri serbest radikallerin zararlı etkilerine karşı korur.

Anti-inflamatuar: İltihaplanma süreçlerini düzenler ve iltihabı azaltır.

Antiproliferatif: Hücre çoğalmasını yavaşlatarak kontrolsüz hücre büyümesini önleyebilir.

Nöromodülatör: Sinir sistemi üzerinde etki ederek ağrı kontrolü ve diğer sinirsel işlevlerde rol oynar.