Varlığın zorunluluğu, öznenin ne olduğuyla ilişkili bir kavramdır. Örneğin bizler zorunlu varlıklar değiliz, fakat tanrı zorunlu varlık olmak zorundadır. Bizler olasılıklar denizinde yüzen ve gerçekleşmeye meyilli bazı durumları temsil ederiz. Tanrı ise bunlara ilineksel değildir.
Ontoloji de varlığı üç gruba ayırabiliriz.
1. İmkansız varlık
2. Mümkün varlık
3. Zorunlu varlık
İmkansız varlık var olamaz. Çünkü onun var olmasını sağlayacak herhangi bir olasılık bulunmamaktadır.
Mümkün varlık olumsal derecededir. Bu da bizler oluyoruz. Var olması ve olmaması mümkün konumdayız.
Zorunlu varlık ise tanrı olmaktadır. Ebedi ve kalıcı niteliklerini güder. O imkansız ve mümkün varlıkların tümelidir.
Zorunlu varlıktan kastın 'varlığın var olması için gerçekleşecek olasılık zorunluluğu' ise bu yine de onu olumsal yapar. Evrenimiz de olasılıklar neden sonuç ilişkisine göre değişkenlik gösterir. Bizlerin zorunlu varlık olması rasyonelist olarak imkansız, hipotezsel olarak mümkün olabilir. Varlık yorumlayış biçimlerimiz de anlaşılır ve çözümlemesi kolay olabilmesi içindir. Örneğin 2+2=4 sadece bizlerin hesaplamaları doğru çıkardığı yanılsamasına itmektedir. Bu çözümleme her zaman doğru değildir, sadece hesaplarımızın bizleri doğruya ittiğine inandığımız zamanlar 4'tür. Felsefe de aynı mantıkla işler.
Hiçlik kavramı bizlerin hakikatidir. Bu bir paradokstur. Bir şey yoksa tecrübe yoktur, bu durumda tecrübe edilecek bir şeyin olmamasıyla yokluğa yok demek hatadır. Örneğin varlığın var olduğunu deneyimlerin aracılığıyla bilebilirsin, var olduğuna yönelik düşünerek ve özdeş hipotezler üreterek başkalarının da var olduğu çıkarımına varabilirsin. Ama yokluğa bir tanım getiremezsin. Varlığı hayal edebilir ama yokluğu hayal edemezsin. Sadece siyah bir alan görürsün ve o da var olur.
'Var olan var olanın ölçüsüdür' bu söyleyiş hatalıdır. Var olduğumuzu bilmemiz için yokluğu tecrübe etmek zorundayız. Bunu iyilik ve kötülük olarak imgeleyebiliriz. İyilikler dünyasında varlığını sürdürdüğünü düşün, iyilikler dünyasında yaşadığını söylemen olanaksızdır. Çünkü kötü kavramını deneyimlemedin, var olanın nesneye anlam verebilmesi için bir ölçüte gereksinimi vardır.
Dolayısıyla var olduğumuzu bilemeyiz, olasılıklı varlık konuklarımız bizleri sorunlara maruz bırakmaktadır. 2+2=4 örneği gibi, ya tanımlarımız hatalıdır ya da her şey bizler için bilinemezliktedir.