Elbette her şeyi fotoğraflayarak keşfedemiyoruz. Farklı gök cisimlerini farklı metotlarla tespit edebiliyoruz.
Galaksilerin her biri kendi içinde milyarlarca parlak yıldızının ve çok güçlü kütleçekimsel kuvvet içeren yüksek parlaklıktaki merkezinin ışımasını taşımasından dolayı, kızılötesi veya görünür ışık teleskoplarıyla rahatlıkla görüntülerini elde edebiliyoruz.
Yıldızların çoğunu kendi galaksimizde tespit ediyoruz, çok ciddi miktarda parlamalarından dolayı astronomlar ışımalarını perdeleme yöntemleri kullanarak fotoğraflarını çekiyor. Bazı yıldızların ise (örn. kırmızı cüceler)[1] az ışık yaymaları ve diğer türlere nazaran daha soğuk olmaları sebebiyle, bazı çok hassas teleskoplarla yaydıkları güçsüz ışımaları tespit ediyoruz ancak bu düşük ışımayı fotoğraflayacak kadar gelişmiş teleskoplarımız yok.
Gelelim gezegen tespitine.. Gezegenlerin yaklaşık %1 kadarını direkt fotoğraflayarak görebildik, yani şimdilik 68 tanesini. Kalan yaklaşık 5400 tane gezegeni ise farklı yollarla bulduk. Örnek 2 yöntemden biri transit yöntemi. Gezegenler, yıldızın ışığını ölçtüğümüz sırada periyodik olarak (mesela 45 günde bir) yıldız ışığında aynı ölçüde kısılmaya neden oluyor. Ne miktarda ışığı engellediğini hesaplayarak burdan gezegenin büyüklüğü, yoğunluğu ve yaklaşık kütlesine dair matematiksel veriler elde ediyoruz(diğer yöntemleri içeren yazıyı kaynağa ekledim[2]). Üzerinde yaşam olup olmamasıyla alakalı yorumu, o gezegenin atmosferinde bulduğumuz elementlere dayanarak yapıyoruz. Elementlerin her biri, karakteristik olarak yıldız ışığının farklı tayf aralıklarını absorbe ettiği için dış gezegen atmosferinde ne var ne yok anlayabiliyoruz.
Kaynaklar
- Emre Akkaya. Kırmızı Cüce Yıldızlar. Alındığı Tarih: 19 Ağustos 2023. Alındığı Yer: Bilgeyik | Arşiv Bağlantısı
- unknown. 5 Ways To Find Exoplanets.. Alındığı Tarih: 19 Ağustos 2023. Alındığı Yer: Exoplanet Exploration: Planets Beyond our Solar System | Arşiv Bağlantısı