Einstein’ın, Genel Görelilik Teorisinin temel bir konseptidir uzay-zaman dokusu. Uzay ve zamanın ayrı olmadığını, ikisinin esnek bir dokuda birleştiğini ifade eder.
Genelde bir trambolin veya esnek ve gergin bir çarşaf anoloji ile anlatılır ve iki boyut için bu benzetmeler, uzay-zaman terimini kavramak için uygundur. Her kütle uzayda bir bozulmaya yol açar. Kütle ne kadar büyükse, uzay-zamandaki bozulma da artar. Uzay-zamanı kendine doğru büktüğü için, diğer nesneleri de kendine çeker, biz buna kütleçekimi diyoruz.
Bu teorinin en önemli kısmı ise zamanın da uzay gibi büküldüğünü göstermesidir. Kütle ne kadar büyükse uzay-zaman dokusunu da o kadar büker. Kütlenin veya enerjinin büktüğü yerlerde zaman da yavaşlar. Uzayın 3 boyutu ile zamanın 1 boyutu birleşmiş haldedir.
Aşağıdaki resimde, kütlenin uzay-zamanı nasıl etkilediği görselleştirilmiş, geometrik açıdan bozuk olan karelerde zaman, düzgün karelere nazaran daha yavaş akar. Dünya görece küçük olduğu için bu zaman farkı çok büyük değildir ama karadelik, nötron yıldızı gibi ekstrem gök cisimlerinde, bu geometrik bozulma çok büyük olur.
