Evren aynı zamanda hem sonlu hem sınırsız olabilir, tıpkı sonsuz değil de sonlu olan ama kendisini sınırlayan bir kenarı olmayan yeryüzü gibi. Bu, doğal olarak eğri bir şey söz konusuysa gerçekleşir (yeryüzü eğridir), genel görelilik kuramının uzayı da tam da bu anlamda eğridir. Sonuç olarak belki de evrenimiz sonludur ama bir sınırı yoktur.
Güney YK'deki birisi kendi YK'sinden çıkmak üzere hangi yönde giderse gitsin kendisini Kuzey YK'de bulması nedeniyle bir anlamda Kuzey YK ile "kuşatılmıştır". Ama bunun tersi de geçerlidir. Her bir YK diğerinin çevresini kuşatırken aynı zamanda onun tarafından kuşatılmıştır. Buna benzer sonlu ama bir sınırı olmayan üç boyutlu bir uzaya "3-küre" denir. Bir 3-küre yukarıdaki örnekle aynı biçimde temsil edilebilir: Kenarları yapıştırılmış iki top gibi.
Bir toptan çıkıldığında diğerine girilir (haritalandırma işleminde iki yuvarlaktan birinden çıkıldığında diğerine girilmesi gibi) bu nedenle topların her biri diğer topun çevresini kuşatırken onun tarafından kuşatılır.
Einstein'ın fikri sonuç olarak uzayın bir 3-küre olabileceğidir: Sonlu bir hacmi olan (iki topun hacimlerinin toplamı) ama sınırı olmayan bir şey...[1]
Kaynaklar
- Carlo Rovelli. Gerçeklik Göründüğü Gibi Değildir. Yayınevi: Can. sf: 94, 95.