Bütün yapılar belirli bir düzeyde avantaj sağladığı için yapılanmıştır. İşlevini yitirmiş olan, yitirmekte olan ya da henüz yitirmeye başlamış olan her yapı zamanında uyum başarısını arttırdıkları için seçildiler. Mesela apandis artık körelmiş bir organ; ama atalarımız için selülozu sindirmek gibi hayati bir görevi vardı. Diyetimizin değişmesiyle birlikte artık bu göreve ihtiyaç kalmadı ve körelmeye başladı.
Uyum başarısını arttırmayan her yapı gereksiz enerji sarfiyatına sebep olduğu için evrim sürecinde elenir. Ancak evrim, bilinci ve karar verme mekanizması olmamasından dolayı "Bu yapı artık işe yaramıyor, bunu sistemden çıkartıyorum." diyemediği için özellikle bizim gibi karmaşık yapılarda bu süreç çok uzun sürer. Bir yapı, ancak o yapıyı eksik ya da küçük üretenler çevrenin diktesiyle avantajlı konuma geçer, seçilir ve sonraki nesillere sürekli bu genler aktarılırsa yavaş yavaş elenir. (Teknolojimizle sorunlu yapıları iyileştirerek kendi seçilim mekanizmamızı yaratıyor olduğumuz da başka bir gerçek.)
İşlevini yitirmiş olan, yitirmekte olan ya da henüz yitirmeye başlamış olan yapıların popülasyonda varlığını sürdürebilmesinin sebebi evremin bilincinin ya da planının olmamasından kaynaklanıyor. Sanılanın aksine canlılar tasarlanan yapılar değiller.