Yeni Soru Sor
Paylaşım Yap
Tüm Reklamları Kapat
Sorulara Dön
Lena Black
Lena Black
21K UP
Üye
6

Toplumlar neden ataerkil veya anaerkildir?

1,009 görüntülenme
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Soruyu Takip Et
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Tüm Reklamları Kapat
3 Cevap
Neda Avan
Neda Avan
104K UP
hiçbir yetkinliğim yok

Eğer sorun: Neden biri egemen olmak zorunda? Yaşayıp gitsek ya, kim işinde iyiyse liyakat ile gelsin işte! Anlamına geliyor ise şunu söylemek isterim ki anaerkil toplumlarda başta bir kadın olurdu fakat ilim insanlarını ya da muhafız, asker(üst rütbeli) rollerini erkeklerden de seçerdi. Yani anaerkillikte gerçekten iyiyse o işte hamal ya da er olmak zorunda değildi erkekler fakat yine bir soylu çocuğu olması gerekirdi en azından küçüklükten eğitime ulaşmak için orası doğru.

Soruna pek yanıt olmadı biliyorum ama soruş biçimin bunu açıklarsam gerçek bir cevap gelene kadar belki yardımcı olabilir dedirtti. Yani anaerkil sistemin feminist hümanist ne dersek işte adile yakın olduğunu düşünürsek bir toplum ya adil olur ya olmaz.

Basitçe özetlemek gerekirse: Denge bozulursa fiziksel güç erkeklerde fazla olduğu için ataerkil oluyor. Adilleştikçe anaerkil diye bahsedilen devlet düzenine benziyor. Aslında bu noktada senin bir kabulünle de karşılaşıyoruz(doğal olarak) ara değerler ve bir geçiş olmalı ama bunun için ben de bir kelime bil[1]miyorum.

Tüm Reklamları Kapat

Kaynaklar

  1. youtu.be. Anaerkil Toplumdan Ataerkil Topluma Geçiş. Alındığı Tarih: 3 Haziran 2024. Alındığı Yer: youtu.be | Arşiv Bağlantısı
1
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Alperen Solmaz
Alperen Solmaz
2,165 UP
Öğrenciyim

[1]Türümüz gereği çevreye ve içinde bulunduğumuz duruma evrimleşmeye ya da adapte olmak durumundayız. Çevreye adapte olan bizler akıllarımız üzerine evrimleşip zekamızı kullanmaya başladık.

Bazı eski zaman toplumlarında birlikteliği ve düzeni sağlamak amacıyla töre gibi kavramlar ortaya çıkmaya başladı. O zamanın töreleri, toplum kuralları gibi görülüyordu. Bu törelerden bazıları fiziksel olarak daha güçlü olan erkekler üzerine veya erkeğin çiftleşme arzusuyla kadında gördüğü çekiciliğin üzerine toplaşmaya başladı. Her toplum için böyle olmasa bile genel olarak bu durumda şekillendiği söylenilebilir.

Örnek olarak; ataerkil sistemden muzdarip olan dişiler, bazı örgütleşmeler veya gruplaşmalar ile kendi cinsiyetinin önde gelmesini sağladı ve böylece toplum kuralları bunun üzerine tekrardan şekillenmiş bulundu. Ya da güç özelliği bakımından güçsüz olan dişiler, kendilerini savunmak için toplu bir şekilde hayatlarını sürdürmeye devam etti. Belki de bu yüzdendir ki, dişilerin sosyal zeka yapısı erkeklerin sosyal zeka yapısından daha üstün olacak şekilde evrimleşti ve böylece zamanla zeka gücü, fiziksel güce ağır basmaya başladı. Buna adapte olamayan toplumlarda ise bu takım ayrımlaşmalar görüldü.

Tüm Reklamları Kapat

Bu yüzden, sorunuzun tek bir cevabı olmadığını düşünmemekle beraber, çooookk uzun zaman önceki evrim süreçlerine dayandığını söyleyebilirim.[1]

Umarım kafanızdaki bazı soru işaretlerini giderebilmiş ve yeni soru işaretleri getirebilmişimdir. İyi günler dilerim.

Kaynaklar

  1. Flaminia Catteruccia, et al. Sex Separation Strategies: Past Experience And New Approaches. (6 Kasım 2009). Alındığı Tarih: 30 Mayıs 2024. Alındığı Yer: Springer Link | Arşiv Bağlantısı
4
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Esat Kudret
Esat Kudret
180K UP
Akıl yürütmeyi öğrenmeye çalışan bir öğretmenim.

ALT YAPI- ÜST YAPI

Bir toplumu oluşturan iki temel unsur vardır. Alt yapı ve üst yapı.

Alt yapı her tür üretim, bölüşüm ve tüketim süreçlerinin tamamına tekabül eder ve kısaca ekonomi olarak tanımlanır. Yaşam için zaruridir. (Üreme, beslenme, barınma, güvenlik vb.) Üst yapının temelinde ise alt yapı süreçlerinin nasıl işleyeceği, neyin nasıl üretilip nasıl bölüşeceği vardır. Buna da kısaca siyaset adı verilir. Yani az gelişmiş toplumlarda yeni neslin en çok uzak durması istenen ve uzak durması için korku ile kafalara kazınan iki şey: ekonomi ve siyaset…

Tüm Reklamları Kapat

İlkel komünal toplum avcı-toplayıcıdır. Üretim aracı yoktur. Yaşam ortaklaşadır ve yaşamın devamı doğurganlık temeline dayandığından, soy da, buna bağlı ilkel idare sistemi de , ruhani önderlik de anaerkildir.

Ancak tohumun keşfi ile birlikte (onu da bir kadının keşfettiği söylenir) yerleşik yaşama geçiş; aynı zamanda tarım aletleri başta olmak üzere , inşa aletleri vb. üzerinden toplumda hem iş bölümünü zorunlu kılmış hem de üretim araçlarının mülkiyet sorununu ve devamında ilk defa özel mülkiyet kavramını toplumun kalbine yerleştirmiştir.

Bolluk ve refah dönemi, komşu kabileler arası mülkiyet ( mera, sulak alan vb.) çatışmaları ve buna bağlı olarak doğurganlığın artışı kadını hem zaman açısından (9 ay gebelik ve çok çocuk) hem de fiziki güç gerektiren süreçler ( savaş, inşa, tarla işi vb.) açısından üretim süreçlerinin-alt yapı olarak ekonominin ve dolayısı ile buna bağlı olarak şekillenen üst yapı olarak siyasetin, yani karar süreçlerinin dışında bıraktı.

İkinci toplumsal aşama-yapı olan köleci toplumla birlikte devlet adını verdiğimiz ilk teşkilatlanmaların güce dayanmak zorunda oluşu ve devamında bunu tanrısal vasıflarla dokunulmaz hale getirmek için ruhban sınıfının siyasal bir argüman olarak devreye girişi, bu sefer kadından ruhani önderliği de alıp erkeğe devredince; kadın sadece söz hakkını değil aynı zamanda özgürlüğünü de tamamen kaybedip egemen erkek için tıpkı herhangi bir tarım aleti gibi özel mülke dönüştü.

Tüm Reklamları Kapat

İşte o gündür bu gündür özel mülkiyet ataerkil toplumu, ataerkil toplumda özel mülkiyeti karşılıklı menfaat üzerine besler hale geldi. Halen de sürüyor.

Bu nedenle bugün kadının hak ettiği eski yeri alabilmesinin koşulu ancak filmi geri sarmak ile mümkün olabilir. Özel mülkiyetin reddi, sermaye birikiminin sonlanması ve modern ortaklaşa yaşamın yeniden inşası…

Bu ancak, tüm bu sürece denk gelen sınıfların varlığının son bulması ile mümkündür. ( Köle sahibi efendi – köle, toprak ağası-çiftçi, burjuva-işçi) Ve bu da ancak sosyalist bir mücadele ile mümkündür. Yani sınıf mücadelesi ile… Emeği var edenin var ettiğine sahip çıkması ile…

Kaynaklar

  1. Friedrich Engels. (2002). Ailenin, Özel Mülkiyetin Ve Devletin Kökeni. Yayınevi: sol yayınları. sf: 250.
3
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Daha Fazla Cevap Göster
Cevap Ver
Evrim Ağacı Soru & Cevap Platformu, Türkiye'deki bilimseverler tarafından kolektif ve öz denetime dayalı bir şekilde sürdürülen, özgür bir ortamdır. Evrim Ağacı tarafından yayınlanan makalelerin aksine, bu platforma girilen soru ve cevapların içeriği veya gerçek/doğru olup olmadıkları Evrim Ağacı yönetimi tarafından denetlenmemektedir. Evrim Ağacı, bu platformda yayınlanan cevapları herhangi bir şekilde desteklememekte veya doğruluğunu garanti etmemektedir. Doğru olmadığını düşündüğünüz cevapları, size sunulan denetim araçlarıyla işaretleyebilir, daha doğru olan cevapları kaynaklarıyla girebilir ve oylama araçlarıyla platformun daha güvenilir bir ortama evrimleşmesine katkı sağlayabilirsiniz.
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Bu platformda cevap veya yorum sistemi bulunmamaktadır. Dolayısıyla aklınızdan geçenlerin, tespit edilebilir kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close