Bu tip süpernova patlamaları, yıldızların hep belirli bir iç-dış denge bozumu yaşamaları sonucunda oluşur. Bu nedenle de hemen her örnekte aynı miktarda ışık saçarlar.
Buna göre bu patlamalar örneğin 100 birim ışık oluşturuyorsa, her 1 birim uzaklıkta da 1 birim enerji kaybediyorsa ve bizden 100 birim uzaklıkta ise bize 1 birim büyüklükte bir ışık gelir. Işığın yaşadığı enerji kaybından (yani sönüklüğünden) uzaklığı net olarak ölçebiliriz. Ne kadar sönükse o kadar uzak, ne kadar parlaksa o kadar yakın.
Uzayın genişleme değişimi olayı da şöyle: Işık boşlukta yol alıyor ve bu yol alma süresi boyunca da uzay genişliyor ve bu ışık da genişlemeden dolayı kırmızıya kayıyor. 100 birim uzaklıktaki bir ışık bize gelene kadar 100 birim yol alıyor ve 100 birim da zaman geçiyor ya. Bu süre ile bağlantılı olarak o ışık da 100 birim kırmıza kaymış olmalı. Ancak ışığın kırmızıya kayma miktarına bakıyorlar ve 99 çıkıyor. E 100 olması gerekmez mi? Evet. Tutarsızlık nerede? Şurada: Demek ki bu ışık 100 birim zaman boyunca bize gelirken uzay, 99 birim genişlemiş. Yani geçmişte uzay, bugünkü hızından daha yavaş genişliyormuş. Eskiden 99 birim genişlerken şidi 100 birim genişliyor. Bu ışığın uzayda yol aldığı süre boyunca uzay daha yavaş genişliyor olmalı ki ışık bizim beklediğimizden ve olması gerekenden daha az kırmızıya kaymış. Daha da uzaktaki, örneğin 200 birim uzaklıktaki bir yıldıza bakıyoruz, kırmızıya kayma 197. 100'de 1 birim iken 200'de 3 birim olmuş. Demek ki uzayın genişleme hızı giderek artan bir hızda oluyor çünkü beklenenden 3 birim daha az kırmızıya kaymış. Değişim de aynı değil. 198 (99 x 2 = 198) olsa deriz ki önceden 1 iken şimdi 2 olmuş. Hayır, önceden 1 iken şimdi 3 olmuş. Bu olması gereken/gözlemlenen kırmızıya kayma farklılıkları, ışığın uzayda kat ettiği yol boyunca yaşadığı genişleme hızı değişimleri hakkında bize fikir veriyor.