Olayın algısını etkileyen iki temel faktörden bahsedebiliriz: İlk olarak, vücudun tepkisiyle ilişkili olarak, beyin bu tecrübeyi daha sonra analiz etmeyi kolaylaştıracak şekilde işlemektedir. Bu süreç, beyin ve vücut arasındaki etkileşimi açıklamak için "savaş ya da kaç" (fight or flight) tepkisi çerçevesinde incelenebilir. Tehlike anlarında, beyin duyusal girdilere aşırı odaklanır, bu da çevresel uyarıcılara yönelik daha ayrıntılı bir işlemeyi tetikler. Örneğin, panik atak gibi durumlarda, birey ölüm korkusu gibi aşırı bir kaygı deneyimleyebilir ve bu kaygı, beynin duyusal verileri daha yoğun bir şekilde işlemesine yol açar.
İkinci olarak, fiziksel bir bağlamda, hız ve zaman algısı beyin fonksiyonları ile doğrudan ilişkilidir. Beynin çevresindeki uyarıcılara daha hızlı tepki verme durumu, zamanın daha yavaş algılanmasına yol açabilir. Bu durum, beynin uyarıcıları hızlı bir şekilde işleyerek, çevredeki olayları daha ayrıntılı ve yavaş bir şekilde deneyimlemesine neden olur. Zaman algısındaki bu değişiklik, beynin adaptif bir stratejisi olarak, hayatta kalmaya yönelik daha hızlı bir tepki vermek için zamanın daha ayrıntılı işlenmesi gerektiği gerçeğine dayanır.[1]
Kaynaklar
- T. C. U. S. Taylor. Why Time ‘Slows’ When You’re In Danger. (8 Ocak 2025). Alındığı Tarih: 1 Mayıs 2025. Alındığı Yer: Scientific American | Arşiv Bağlantısı