Tarihi ve politikayı/siyaseti birbirinden ayıran nedir?

Öncelikle tarih nedir bunu bir ele alalım. Tarih, geçmişle alakalı olan birçok durumu inceleyen bir bilim dalıdır. Bu durumlar arasında; yaşanmış savaşlar, insan topluluklarının yaşam şekli, kültürel gelişmeler, doğa olayları ve daha birçok konu yer alabilir. Yani tarihin asıl amacı geçmişte yaşanmış ne varsa günümüze aktarmaktır. Peki buna bir bilim dalı diyebilirmiyiz? Evet, Tarihin bir bilim dalı olmasını sağlayan şey, onun geçmişi incelerken bilgi ve belgeye dayanması; neden ve sonuç ilişkisi gözetmesidir. Bir başka ifadeyle tarihe bilim sıfatı kazandıran yönü, onun kaynaklar üzerinden gözlem yaparak, sebep-sonuç ilişkisi kurulabilme özelliğidir.

Peki politika nedir? Politika bir devleti yönetime ve idare etme konusundaki düşünce tarzıdır. Örenğin Türkiyeden örnek veriyim. Cumhuriyet rejimi ile yönetilen Türkiye'de Cumhurbaşkanı, Devletin başıdır. Bu sıfatla Türkiye Cumhuriyetini ve Türk Milletinin birliğini temsil eder; Anayasa'nın uygulanmasını, Devlet organlarının düzenli ve uyumlu çalışmasını temin eder. yani cumhuriyet de bir yönetim tarzıdır kısaca politikasıdır.

Böyle baktığımızda ikisininde farklı şeyler olduğunu görebiliyoruz.^[1]

Öncelikle tarih nedir ona bakalım. Tarih genel olarak geçmişi inceler. Bilim dalı diyecektim ama tarihin bilim olup olmadığı çok tartışılmış. Bilimdir çünkü tarihte bulduğunuz belgeler, kalıntılar kanıttır size bazı bilgiler verir subjektif tarafı ağır basar çünkü tarihte ele geçen bilgi belgeler insanlar tarafından ele alınmıştır tarihte yaşanmış bir savaşı bir ülkenin kaynakları çok farklı yazar diğeri farklı. Tarihçilerin bunlardan hangisini ele alacağı tamamen kendi değerlendirmesine kalmıştır. Böylece size kadar gelen tarihi bilginin hangisine inanacağınız da sizin dünya görüşünüze göre değişir. Dikkat ederseniz 'inanmak'tan bahsettik bilimde inanmak diye bir şey olmaması lazım yer çekimi kanunu varsa vardır birileri yoktur dediğinde onların eksikliğidir. Ama tarihte öyle insanlar vardır ki kimileri için kahramandır kimileri için ise dünyanın en kötü en zalim insanıdır. Örnek: Cengiz Han.

Tarih esasen insanlık tarihini ele alır ya da almalıdır. Fakat geçmişte olan her şey tarihtir. Bir yeryüzü şeklinin de tarihi vardır, güneşin, ayın hatta evrenin tarihi vardır fakat bunlar farklı bilim dallarının ilgi alanına girmektedir. Siyaset tarihi olduğu gibi, dilin tarihi, kültürel tarih, dini açıdan tarih, bilim tarihi gibi insanla ilgili her bir konunun tarihi vardır ve bunların hiçbiri diğerinden bağımsız değildir çünkü insan hayatını inceler. Tarih derslerinde genel olarak siyasi tarihin ve özellikle savaşların incelenmesi ise bence insanoğlunun savaşa atfettiği değerle alakalı tabi işin içinde ölümler, maddi manevi kayıplar kazançlar olduğu için.

'Siyasetle tarih arasındaki tek fark zaman mı?' sorusunu pek anlamadım burada kastettiğiniz bugün ya da yakın tarihte olan bir kavramın tarihin konusu haline gelmesi ise yukarıda anlatılan tarihin ele alınması dünya görüşüne (bunun içine milletiniz, dini inanışınız, siyasi görüşünüz, bilime bakışınız vs çok olgu girer) göre değişmesi kavramı içine girer. Ne yazık ki kendi milletinin genel tarihini bile objektif olarak ele alamayan varlıklarız. Tarihi bir olayın objektif ele alınabilmesi için en az üzerinden 50 yıl geçmesi gerektiği söylenir fakat biz 100-200 yıl öncesine bile ideolojimizi karıştırmadan bakamıyoruz. Yani her milletin, her siyasi görüşün, her dinin ayrı tarihi var ve çok az insan/bilim insanı bu konuda objektif olabiliyor.

Yazdıklarımı okuyunca cümlelerimin çok dağınık olduğunu fark ettim düzeltme imkanım olmadığı için özür dilerim.^[1][1][1][1]