Tanrının varlığına deliller nelerdir?

Sorunuz oldukça köşe... Yani evet bir tanrı var diyorsunuz ve bir delil değil bir çok delil(ler) var ve bunlar neler diye soruyorsunuz... Ama durum o kadar da böyle değil üzgünüm...

Öncelikle diyelim ki bir pilot kalemi elimize alıyoruz, gayet güzel silindirik "tasarlanmış" bir yapısı, üzerinde anlamlı bazı simgelerle işlenmiş bir markayı ifade eden şekiller ya da bir dile özgü simgeler, çeşitli aşamalı parçalar, bir amaca hizmet eden mürekkebi, mürekkep haznesi, haznenin belli bir basınca duyarlı çıktı ucu, mürekkebin rengi vb. vb. vb. Diyorsun ki bu nesne kendiliğinden/tesadüfen olamaz, soruyorsun ki "bu nesne kendiliğinden var olamaz" ve diyorsun ki "bunu bir insan yaptı ve bu insanı, insanı var eden evreni, artık her ne ise başka bir üst varlık (Tanrı, Allah vb. her ne ise) yaratmış olmalı.

"Peki ben de "senin sorduğun sorunun aynısını soruyorum" :

"Bu Tanrı/Allah kendiliğinden var olamaz" "Onu da daha karmaşık bir üst varlık yaratmış olmalı"

Yani anlatmak istediğim, eğer bir yaratıcıya varma yöntemi bu olursa, bu zamanla bir kısır döngüye girer. Bu sebeple varlığımızı, evrendeki durumumuzu bir inanç üzerinden değil de bilime bırakırsak, daha tatmin edici sonuçlara ulaşırız, her şeye rağmen "ben şuna inanıyorum, şu vardır , bu yoktur" tarzı bir düşünce yapısıyla hareket etmeyi istiyorsanız bu noktada bilimle çelişirsiniz ve doğru yerde doğru soruyu sormuyorsunuzdur.

aslında bu soru tanrı dedığımız varlığı ne olarak aradığına bağlı mesela ılk maddeyı yaratan mutlak bır varlık arıyorsan evet bu bıraz daha karasık olur ama bır zıhnı yaratan bır varlık arıyorsun ınsan bıle tanrı olabılır cunku ınsan da kendı capında bır zıhın yaratabılır mesela yapay zeka fakat ben mutlak tanrının varlığına delıl sunsaydım yanı mutlak olanın varlığına delıl sunsaydım mutlak olmayan bızlerı delıl gosterırdım mesela evrım dongusu genelde ınsanlar evrımı tanrının olmadığına bır delıl olark alır ama bence tam tersı cunku ervım de tek basına adeta tanrısal bır zıhın gıbı bızı evrım olusturdu evet ama evrım nasıl olustu:

sorunuza şöyle cevap vereyim:

1. madde ezeli değildir.

zira ezelde, yani günümüzden sonsuz yıl önce, madde var olsa, o madde günmüze ulaşamaz. zira o maddenin günümüze ulaşabilmesi için sonsuz senenin geçmesi gerekir. bu ise imkansızdır. çünkü sonsuz, sonu olmayan bitmeyen demektir. ancak biz maddenin günümüze ulaştığını biliyoruz. öyleyse madde ezeli değildir.

2. öyleyse maddenin bir başlangıcı vardır, yani madde yokluktan varlığa çıkmıştır.

3. hiçbir şey kendi kendine yokluktan varlığa çıkamaz.

zira, yokluktaki bir şey (yani olmayan bir şey) iş yapamaz dolayısıyla kendini var etme işini de yapamaz.

4. öyleyse maddeyi yokluktan varlığa çıkaran, yani yaratan bir güç zorunlu olarak vardır.

5. yukarıda madde için söylediklerimizi, maddenin farklı bir formu olan (e=m.c²) enerji için de söyleyebiliriz yani enerjiyi de yaratan bir güç zorunlu olarak vardır.

6. o güç maddeyi ve enerjiyi yoktan var ettiğine göre madde ya da enerji değildir.

-madde ezeli olsa günümüze ulaşamaz dedin. peki tanrı ezeli değil mi? o günümüze nasıl ulaştı?

+ ezeli kavramı, tanrı'nın dışındaki varlıklar için kullanıldığında zaman doğrusunda eksi sonsuzu, yani ''günümüzden sonsuz yıl önceyi'' ifade eder. tanrı için kullanıldığında ise ''tanrı'nın zamanın dışında olmasını'' ifade eder. dolayısıyla tanrı'nın günümüze ulaşması diye bir problem yoktur, zira tanrı zamanın dışındadır.

-tanrı'nın zamanın dışında olduğunu iddia ediyorsun. peki delilin var mı?

+var, şudur:

zaman ezeli değildir. zira ezeli olsa yani günümüzden sonsuz yıl önce de zaman var olsa o zaman günümüzze ulaşamaz. zira günümüze ulaşması için sonsuz senenin geçmesi gerekir ki bu da imkansızdır çünkü sonsuz adı üstünde sonu olmayan bitmeyen demektir.oysa zamanın günümüze ulaştığını biliyoruz. öyleyse ezeli değildir, yani zamanın bir başlangıcı vardır, yani yokluktan varlığa çıkmıştır. zaman yokluktan varlığa kendi kendine çıkamayacağına göre bir güç zamanı yokluktan varlığa çıkarmıştır. o güç zamanı yoktan var ettiğine göre zamanın içinde olamaz, zamanın dışındadır. zamanın dışında olduğu için de geçmiş-gelecek bütün zamanı birden görür ve dilediği zamana dilediği gibi müdahale eder.

-peki “o gücü” kim yokluktan varlığa çıkardı?

+o güç (tanrı) zamanın dışındadır dolayısıyla değişim geçirmez. çünkü değişim geçirmek ancak zamanın içinde olmak ve zamanın akmasıyla mümkündür.

yaratılmak yani yoktan var edilmek ise değişimdir ki zamanın dışında olan tanrı için bu mümkün değildir. öyleyse ''tanrıyı kim yarattı?'', “tanrı nasıl var oldu?'', ''tanrı nereden geldi'' gibi sorular yanlıştır, hatalıdır. o güç (yani tanrı) yaratılmamıştır ve var olmamıştır, o, ''zaten vardır''. çünkü zamanın dışındadır.

-yokluktan varlığa çıkan her şeyi tanrı'nın var ettiğini iddia ediyorsun. oysa kuantum dalgalanma da yokluktan enerji, dolayısıyla madde oluşumuna neden olabilir.

+hayır olamaz. zira mutlak yoklukta kuantum dalgalanma da dahil olmak üzere hiçbir şey yoktur. kuantum dalgalanmanın gözlemlendiği uzay ise mutlak yokluk değildir.

-uzay dediğimiz şey boşluk değil mi?

+boşluk başkadır mutlak yokluk başkadır. şöyle ki:

uzayın olduğu her yerde zaman ve zamanın olduğu her yerde uzay mutlaka ve zorunlu olarak vardır. uzay ve zaman adeta birbirine yapışıktır ve tek başlarına bulunmazlar. ve bu halleriyle, madde ve enerjinin var olabileceği, yerleşebileceği uygun ortamı oluştururlar. tıpkı usb belleğin dijital veri için uygun ortamı oluşturması gibi. uzay ve zamanın adeta birbirine yapışık bir karakter sergilemesinden anlıyoruz ki uzay ezeli değildir çünkü zaman ezeli değildir. uzay ezeli olmadığına göre bir başlangıcı vardır. bir başlangıcı olduğuna göre yoktan var olmuştur. kendi kendine yokluktan varlığa çıkamayacağına göre bir güç tarafından yoktan var edilmiştir. öyleyse uzay yaratılmış bir boşluktur ve madem yaratılmıştır öyleyse mutlak yokluk değildir.

-yani tanrı boşluk mu yarattı? ama niçin?

+maddenin yerleşebilmesi için. bunu daha önce açıkladım

-uzayın her yerinde zamanın olduğunu iddia ettin oysa tekillikte zaman yoktur

+hayır, tekillikte çok çok yavaşlamış dahi olsa hatta isterse durmuş dahi olsa zaman vardır. zamanın hiç olmaması başkadır, çok çok yavaşlaması hatta durması başkadır