Paylaşım Yap
Tüm Reklamları Kapat
Sorulara Dön
1

Suyun her şeyin kökeni ve canlı kaynağı olduğunu savunan medeniyet hangi medeniyettir?

614 görüntülenme
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Soruyu Takip Et
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Tüm Reklamları Kapat
2 Cevap
Görkem Öge
Kozmoloji meraklısı.

Sorunuzda küçük bir kavram karmaşası var, şöyle ki: "Savunmak" eylemi ya da yaklaşımı, bugün için bilimsel olarak hiç bir anlam ifade etmiyor. Her hangi bir bilgiyi savunuyor olmak, bilim dünyasında önem sunmaz. İsteyen istediği şeyi savunabilir, bilim dünyası kanıta, göstergeye, deneye, gözleme bakar. Yani her hangi bir bilgi edindiysek bunun doğruluğunu ancak o bilgiye bizi ulaştıran kanıt ve göstergeleri sunarak iddia edebiliriz. Bu temel nedenden yola çıkarak, bilimsel keşiflerle elde edilmiş bilgilerin, o keşiflerden önce bazı metinlerde anılmış olmasının hiç bir anlamı ve değeri de yok. Atıyorum, İncil'de evrimden bahsediliyormuş. Soru: İncil hangi bilgiye, hangi kanıta, araştırmaya, göstergeye göre evrimi biliyor ki? Böyle bir dayanak söz konusu mu? Hayır. O zaman bunun bir değeri yok. Ve zaten ve çünkü bu nedenle bilimsel nitelikli olmayan hiç bir kaynağa bakılarak hiç bir bilimsel ilerlemeye kaydedilmemiştir. Bugün deniyor ya, "Kur'an'da evrenin genişlemesinden bahsediliyor" E neden hiç bir bilim insanı kutsal kitaplara bakarak bilimsel bir keşif yapmıyor? Tek bir örnek var mı tarihte? Yok. Neden? Çünkü bilimsel nitelikli olmayan hiç bir bilgi, güvenilir değildir. Bunun da nedeni, bir dayanağa sahip olmamalarıdır.

Su meselesine gelince... Bildiğim kadarı ile Antik Yunan'daki filozoflar, Dünyada 4 temel element olduğunu düşünüyorlardı. Ateş, toprak, hava ve su. Suyun temel bir element olduğu düşüncesi Antik Yunanda vardı yani. Zaten bildiğimiz kadarı ile sistemli, yazılı, bilgilerin belirli bir düzende depolanıp geleceğe aktarıldığı en eski medeniyet Antik yunan. Ondan öncesine ait yazılı metin ve bilgiler yok değil ama bunlar pek güvenilir, kapsamlı ve sistemli değil, yukarıda yazdığım gibi. Yani Mısırdan kalan bilgiler de var ama onları bugün bilimsel anlamda pek de ciddiye almıyoruz ve o kaynaktan gelip bugünkü bilimsel çalışmaları besleyen bir bilgi de bilindiği kadarı ile yok. Varsa da daha çok matematik, saat-takvim bilgisi, gök gözlemi gibi alanlarda ve bunlar da bugünkü ince hesaplamalara göre normal olarak naif kalıyor.

Tüm Reklamları Kapat

Buna ek olarak suyun, canlılığın kaynağı olduğunu savunmaya gerek de yok çünkü su canlılığın ortaya çıkması için değil, canlılığın var olduğunu düşünmemiz için en önemli kıstas. Bunun temel nedeni, karbon temelli canlılık (yani bizim varlığını bildiğimiz tek canlılık türü) belirli sıcaklık aralıklarında var olabilen bir yapıyı işaret ediyor. Bu da, suyun sıvı halde bulunabildiği sıcaklık aralıkları. 0-100 derece gibi yani. Bir gezegen, - 100 derece ya da + 300 derece sıcaklıktaysa orada su bulunmuyor ve orada karbon temelli bileşiklerin de oluşup varlıklarını korumaları pek olanaklı görünmüyor. Buna göre uzayın derinliklerindeki bir gezegende yaşam arıyorsak direk olarak suyun varlığına bakıyoruz. Çünkü suyun varlığı, ortamın bizim bildiğimiz türden canlılığın var olabileceğine dair en basit ip ucunu temsil ediyor. Yani su aslında illa canlılığın temeli değil, canlılığın ortaya çıkabilmesi ya da varlığını sürdürebilmesi için çok uygun bir molekül. Ama bir yandan da suyun var olmaması da canlılığın olmadığının delili de değil. Yardımcı bir faktör ama kesinlik içermiyor.

Bir diğer neden, karbon temelli canlılığın temelindeki diğer iki element de oksijen ve hidrojen ve bunlar da suyu oluşturan elementler zaten. Buna göre de su, canlılığın temelinde var olması beklenen bir şey. Ama bu bir iddia değil, bilimsel bir gerçek. Bu fikri "savunma"ya gerek yok. Gün gibi ortada.

Özetle suyun önemi, Antik Yunandan beri gündemde. Ama bu farkındalığın bilimsel bir temeli yok. Bir ırmağın çevresinde ağaçların otların varlığı bile insanları bu fikre itmiş olabilir çünkü. Bilimsel olarak ise konu zaten başka bir yaklaşımla kanıtlarla açıklanmış durumda.

151 görüntülenme
1
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Merve Arıcıbaşı
PhD Veterinary Sciences

Insanlık tarihindeki sözlü ve yazılı mitlere bakacak olursanız su kenarlarında yerleşim kurmuş tüm medeniyetler beslenmesini ve korunmasını sudan sağladığı için yaşamın kaynağı üzerine de bu metaforu kullanmışlardır.

Ama yüksek And Dağları'nda ve 3000 m üzerindeki düzlüklerde kurulmuş görece izole bir medeniyet olan Aztekler insanın mısır bitkisinden türediğine inanırlar.

Tüm Reklamları Kapat

132 görüntülenme
0
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Daha Fazla Cevap Göster
Cevap Ver
Evrim Ağacı Soru & Cevap Platformu, Türkiye'deki bilimseverler tarafından kolektif ve öz denetime dayalı bir şekilde sürdürülen, özgür bir ortamdır. Evrim Ağacı tarafından yayınlanan makalelerin aksine, bu platforma girilen soru ve cevapların içeriği veya gerçek/doğru olup olmadıkları Evrim Ağacı yönetimi tarafından denetlenmemektedir. Evrim Ağacı, bu platformda yayınlanan cevapları herhangi bir şekilde desteklememekte veya doğruluğunu garanti etmemektedir. Doğru olmadığını düşündüğünüz cevapları, size sunulan denetim araçlarıyla işaretleyebilir, daha doğru olan cevapları kaynaklarıyla girebilir ve oylama araçlarıyla platformun daha güvenilir bir ortama evrimleşmesine katkı sağlayabilirsiniz.
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Gündem
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Bağlantı
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Bu platformda cevap veya yorum sistemi bulunmamaktadır. Dolayısıyla aklınızdan geçenlerin, tespit edilebilir kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Ekle
Soru Sor
ve seni takip ediyor

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close