Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Yeni Soru Sor
Paylaşım Yap
Sorulara Dön
Tolga 13
Tolga 13
7K UP
Üye 7 Haziran 2024 1 Cevap
3

Sürekli mutlu olsak mutluluktan sıkılır mıydık? Neden?

Sıkıldığımız pek çok şey olabiliyor peki sürekli mutluluk da bizi sıkabilirmi devamlı mutluluk
252 görüntülenme
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
1 Cevap
Esat Kudret
Akıl yürütmeyi öğrenmeye çalışan bir öğretmenim. 7 Haziran 2024

MESLE MEKANİKLİKTE VE YARATACAĞI SIRADANLIKTA…

Mutluluğu bu denli değerli kılan şey, mutsuzluğun bizleri yerel ve küresel ölçekte çepeçevre sarmış olmasıdır. İyiliği değerli kılan şey hakim olan kötülüktür. Güzelin değeri ancak bir çirkinin varlığı ile kıyaslanabilir. Tıpkı demokrasinin öneminin ve vazgeçilmezliğinin , iki dünya savaşına vesile olan emperyalizm ve dayandığı temel yönetme şekli olan faşizmin yarattığı yıkımdır.

Diyalektiğin temel yasalarından biridir: Zıtların birliği ve çelişkisi. Ancak bu sosyolojik karşılık olarak toplumların bugünkü aşaması ile ilgilidir. Ve öngörülen odur ki insanlık bu aşamayı da aşacak birikime ve yetiye sahip. Güvencemiz; insanlığın tarih boyunca arkada bıraktığı yol. Yani diyalektiğin ikinci yasası: Her şey ileri akar…

Tüm Reklamları Kapat

Bu güvence, hayata dair olumlu olarak, bugün gözümüz gibi baktığımız ve bizim için hayat memat meselesi olan her şeyin artık bir ihtiyaç olmayacak denli olağanlaşmasını da ön görür.

Öyle bir sistem düşünün ki demokrasi bir ihtiyaç olmasın. Öyle bir yaşam düşleyin ki barış, özgürlük, adalet bir ihtiyaç olmasın.

Öyle bir insanlık aşaması düşünün ki, mutluluk, huzur, sevgi bir ihtiyaç olmasın…

İtirazları duyar gibiyim: Nasıl yani bunlar önemsizleşecek mi? Elbette hayır. Önemsiz olmak ile ihtiyaç duymamak farklı şeyler.

Tüm Reklamları Kapat

Bugün aldığımız nefesin olağanlığı, özel olarak ve hasta olmadığımız sürece bir ihtiyaç olarak aklımıza bile gelmiyor olması, onu sıradanlaştırmaz, önemsizleştirmez sadece oksijenin bolluğuna delalet eder.

Hakeza bunca üretime ve tüketim çılgınlığına, obeziteye ve çöpe atılan yiyeceğe rağmen her gün açlıktan 24 bin çocuğun öldüğü bir dünyada ekmek en azizinden nimettir ve çok ciddi bir ihtiyaçtır. Ancak dileyene dilediği kadar ekmeğin sağlanabildiği bir dünya hayal edin. Bu dünyada ekmek en azizinden nimet olmaya devam eder fakat aklımıza hiçbir zaman bir ihtiyaç olduğu gelmez. Bu ihtiyaç hissinden de ekmek arayışımız olmaz çünkü öyle bir derdimiz kalmaz: İstediğimiz zaman istediğimiz kadar ulaşabiliriz.

Mutluluk da bundan farklı değil. Bugün mutluluğu hayati düzeyde en çok talep deden, onun için en çok çaba sarfeden bireyler ve toplumlar, bundan en yoksun olanlardır. Bu nedenle onların nadir yakalayabildiği mutluluğun ölçüsü yoktur. Oysa aynı zaman diliminde olağan yaşam akışı içinde, temel insani ihtiyaçlarının da ötesine geçebilecek denli, her alanda gelişmiş ve zaten mutlu olan birey ve toplumlar (Bugün için ilk sırayı İskandinav ülkeleri alıyor) için mutluluğun olağanlaşmış olması onu sıradanlaştırmıyor, sadece bolca varlığı arama derdini azaltıyor ya da ortadan kaldırıyor.

Dolayısı ile böylesi toplumlarda öncelik sıralamasında, varlığının olağanlığı ile kendisinin sürekliliği nedeni ile, tıpkı soluduğumuz hava gibi, mutluluğun bizleri sıkması eşyanın doğasına aykırıdır. Çünkü aklımıza bile gelmez. Mutluluğun tanımı da buna yöneliktir.

İster sosyal ilişkilerimizde, ister temel ihtiyaçlarımızda, ister toplumsal ilişkilerimizde insan yaşamına içkin maddi-manevi (yemekten felsefeye kadar) her şeyde sıkan şey; süreklilik, bolluk, olağanlık değil aksine sıradanlık ve mekanikliktir.

İşte bu sıradanlık ve mekaniklik; değil mutlulukta ve karın tokluğunda, mutsuzlukta ve açlıkta bile bizleri inanılmaz derecede sıkar. Çünkü mekaniklik ve sıradanlık evrenin de türümüzün de evrimine aykırıdır. Zira bunların (mekaniklik ve sıradanlık) egemen olduğu bir yerde mutluluk da olmaz.

Yine de keşke sıkılacak kadar karnımız doysa, kendimizi güvende hissetsek, sevsek, sevilsek ve mutlu edip mutlu olabilsek. MUTLUYSAK SIKILMIYORUZ DEMEKTİR![2]

Kaynaklar

  1. JİDDU KRİŞNAMURTİ. (2015). İç Özgürlük. Yayınevi: YOL YAYINLARI. sf: 175.
  2. Georges Politzer. (2012). Felsefenin Başlangiç İlkeleri. Yayınevi: Sol yayınları. sf: 208.
1
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Daha Fazla Cevap Göster
Cevap Ver
Evrim Ağacı Soru & Cevap Platformu, Türkiye'deki bilimseverler tarafından kolektif ve öz denetime dayalı bir şekilde sürdürülen, özgür bir ortamdır. Evrim Ağacı tarafından yayınlanan makalelerin aksine, bu platforma girilen soru ve cevapların içeriği veya gerçek/doğru olup olmadıkları Evrim Ağacı yönetimi tarafından denetlenmemektedir. Evrim Ağacı, bu platformda yayınlanan cevapları herhangi bir şekilde desteklememekte veya doğruluğunu garanti etmemektedir. Doğru olmadığını düşündüğünüz cevapları, size sunulan denetim araçlarıyla işaretleyebilir, daha doğru olan cevapları kaynaklarıyla girebilir ve oylama araçlarıyla platformun daha güvenilir bir ortama evrimleşmesine katkı sağlayabilirsiniz.
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close