Genelde kalıcı değildir ama dikkat edilmeli. Doğada stresin kronik değil de anlık oluştuğunu düşünürsek insan beyninin kendi kendine sürekli stres hormonunu tetikleyici düşünceler üretebilen bir organ olduğu göze almalıyız.
Beyindeki gri ve beyaz madde kronik stres sebebiyle dengesizleşebilir ve stres olduğu sürece o durumda kalır. Bu, öğrenmeyi ve analitik düşünmeyi güç kılabilir. Hafızadan ve uzun süreli hafızadan sorumlu hippocampus ve bizim için hayati önemi olan bilgileri depolamada ve hatırlamada görevli amigdala arasındaki bağlantı zayıflayabilir.(çünkü hippocampus etkinliği yavaşlar ve amigdala etkinliği artar) Stres anında beyin kaç veya savaş moduna girdiği için "anlık" hayatta kalmasına yardımcı olmayacak özellikleri zayıflatabilir veya kapatabilir. Beyin uzun süre böyle kalırsa stres hormonuna karşılık bir adaptasyon geçirebilir. Mesela öğrenme, odaklanma, analitik düşünme, duyguların kontrolüyle (stres anında duyguların kontrolünün çok önemi yoktur) vb. alakalı prefrontal cortex küçülüp, tehditi algılamada ve kaydetmede görevli amigdala büyüyebilir. Ama beynin plastiğe benzer yapısını biliyoruz. Ağır beyin kimyası bozuk kişilerde bile normal bir beyne dönülebiliyor. Kalıcı hasar demek zor. ama geçici olarak belli bölgeleri zayıflatıp diğerlerini güçlendirebilir.
Kaynaklar
- S. J. Lupien, et al. (2018). The Effects Of Chronic Stress On The Human Brain: From Neurotoxicity, To Vulnerability, To Opportunity. Frontiers in neuroendocrinology, sf: 91-105. doi: 10.1016/j.yfrne.2018.02.001. | Arşiv Bağlantısı