Paylaşım Yap
Tüm Reklamları Kapat
Sorulara Dön
Anonim
Anonim Üye
2

Sokrates'in "Bildiğim tek şey hiçbir şey bilmediğimdir" sözünden yola çıkacak olursak bilgeliğin ölçütü nedir?

Bilgiye gerçekten ulaşan kişi bilgi okyanusunda kaybolduğu için cahil, cahiller bir şey öğrendiğinde kendini alim sanıyor. Bu argümanlara göre bilgelik neye göre belirlenir? Mutlak bilgelik var mı?
4,213 görüntülenme
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Soruyu Takip Et
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Tüm Reklamları Kapat
1 Cevap
Joseph Joestar
Sokrates'i Pek de Sevmeyen Üye

Bilgi ve bilgelik aynı şey değil. Eski kelimelerle biri ilim diğeri irfan. İngilizce'de biri knolwge diğeri wisdom. İlim barındıran alim(bilgin), irfan barındıran arif(bilge). İlim-bilgi verinin analiziyken irfan-bilgelik verinin kaynağını tanıma, idrak etme, yorumlamayı ders çıkarmayı içerir. Bu yüzden bilgelik göreceli olduğu için mutlak bilgelik diye bir şey olmaz. Bilginlikte ise mutlaklık teoride mümkün pratikte imkansızlık söz konusudur. Bu terminolojik sorunları bir kenara bırakıp sorunu anladığım şekilde cevaplandırmak istiyorum.

Şu an cahil olup olmadığımızı nasıl bileceğiz? Ya henüz cahil olduğumuzu anlayamayacak kadar bilgisizsek, cahil olduğumuz için bunu anlayamıyorsak? Bence bir yöntemi var. Bu da dunning-kruger etkisi.

https://tezgahcilar.com/wp-content/uploads/2020/06/teori.png

Tüm Reklamları Kapat

Bu grafiği bilmeyene artık kız vermiyorlar, yerde tekmeliyorlar, etrafına çember oluşturup tekerleme söylerek dalga geçiyorlar.

Bu grafikte ''aptallığın zirvesi'' olarak tanımlanmış kısım(İlber Ortaylı'nın yarı cahiller dediği kişilerin bulunduğu seviye) kastettiğiniz ''bir şey öğrenip kendini alim sananlar'' oluyor. Ben herşeyi çözdüm hissi burada yaşanıyor. Işidci, marksist, milliyetçi, anarşist fark etmez herhangi bir ideolojinin militanları buradadır. Buradaki insan bildiklerinden emin olmanın zirvesindedir. Vakti zamanında Mezopotamya kralları kendilerini tanrıların halefi sayardı. Sonra Sargon'un oğlu Naramsin kendisini tanrı ilan etti. Çünkü neredeyse bütün Irak ve Suriye'nin doğusunu almıştı yani hemen hemen Dünya'yı ele geçirmişti! İki bin yıl sonra bu arazileri kendini Tanrı'nın bir çeşit seyisi addeden İmparatorların tayin ettiği bir-iki tane emir idare edecekti. Biraz benzer bir durum ama ben analojiyi bir fatihin gözünden kurmayayım bir balık üzerinden kurayım.

Bir balık olduğumuzu düşünelim. Büyüdükçe suda daha fazla hareket edebiliyoruz ve denizleri daha çok keşfediyoruz.

Öğrenilen her bilgi, öğrenilecek bir çok bilginin ip ucunu içerir. Böylece büyüdükçe daha çok gezebilen bir balık gibi öğrenilecek bilgiler denizleri de keşfedilir ve gözümüzde bu denizler büyür. Ama boyutumuz büyüdükçe kendi gözümüzde küçülüyoruz çünkü denizlerin ne kadar büyük olduğunu daha iyi anlıyoruz. İşte nihayet o grafikteki ''umutsuzluk çukuru''na ulaşırız. Bu çukurda aşağı yukarı öğrenmenin ne olduğu, öğrenilecek nelerin kaldığı belli olmuştur. Artık öğrenilecek her şeyi tanıyacak kadar çok şey biliyoruz yani denizlerin boyutunu öğrenecek kadar büyüdük. Eski halimizden çok daha büyük olduğumuz halde eskiden denizi daha küçük sandığımızdan kendimizi de çok büyük görüyorduk. Kendimizi en küçük gördüğümüz an bu nokta. Bu nokta önemli. Henüz farkında olmasak da denizlerin sınırlarını keşfetmiş bulunmaktayız. Ama bunu farkedebilmek için için biraz daha büyüyerek yüzmeye devam etmeliyiz.

Tüm Reklamları Kapat

Buradan sonra hala bir şeyler öğrendikçe, öğrendiklerimiz artıyor ama öğreneceklerimiz o kadar fazla artmıyor. Aşağı yukarı nelerin bilindiği, nasıl bilindiği, nelerin bilinmediği, neden bilinmediği tarafımızca anlaşılmış durumda. İp uçlarının hepsini avcumuzda topladık. Artık ne öğrenirsek kendi gözümüzde o kadar büyüyoruz ve büyüdüğümüzün farkındayız. Denizler fazla büyümüyor ama biz giderek büyüyoruz.

İşte bu grafikte 'umutsuzluk çukuru' diye tarif edilen noktayı tecrübe etmemiş birisi kendini cahil görmüyorsa aptaldır. Tecrübe eden kişi kendini cahil görmüyorsa bilgindir. O noktadan sonra kendi bilgimizin büyüklüğünü hep doğru biliriz. Kişi kendine o noktayı görüp görmediğini sormalı. Ha başkasının görüp görmediğini nasıl anlarız? O noktayı görmeyen anlayamaz :D Anladığını sanar. Birinin bilgisini tartabilmek için o konu hakkında yeterince şey bilmek gerek.

415 görüntülenme
1
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Daha Fazla Cevap Göster
Cevap Ver
Evrim Ağacı Soru & Cevap Platformu, Türkiye'deki bilimseverler tarafından kolektif ve öz denetime dayalı bir şekilde sürdürülen, özgür bir ortamdır. Evrim Ağacı tarafından yayınlanan makalelerin aksine, bu platforma girilen soru ve cevapların içeriği veya gerçek/doğru olup olmadıkları Evrim Ağacı yönetimi tarafından denetlenmemektedir. Evrim Ağacı, bu platformda yayınlanan cevapları herhangi bir şekilde desteklememekte veya doğruluğunu garanti etmemektedir. Doğru olmadığını düşündüğünüz cevapları, size sunulan denetim araçlarıyla işaretleyebilir, daha doğru olan cevapları kaynaklarıyla girebilir ve oylama araçlarıyla platformun daha güvenilir bir ortama evrimleşmesine katkı sağlayabilirsiniz.
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Gündem
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Bağlantı
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Bu platformda cevap veya yorum sistemi bulunmamaktadır. Dolayısıyla aklınızdan geçenlerin, tespit edilebilir kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Ekle
Soru Sor
ve seni takip ediyor

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close