Özelde ve dolaylı,sınırlı olarak evet, fakat genelde hayır!
Özgürlük kısaca dilediğimiz her şeyi yapabilmek olarak tanımlanır. Ancak herkesin aynı hakka sahip olması özgürlüğü de göreli yapar. Bu bir engelleme değil dengeleme durumudur. Ve denir ki: Birinin özgürlüğü bir başkasının özgürlüğünün başladığı yerde biter.
Ancak gerçek hayatta hiçbir zaman böyle keskin bir sınır ile karşılaşılmaz. Yani A ile B arasındaki sınır hiçbir zaman düz bir çizgi olamaz. Bazen A, B’nin, bazen de B, A’nın sınırını ihlal eder ve aralarındaki çizgi s harfine dönüşür. Bu karşılıklı alan ihlaline hoşgörü adı verilir.
Soruya gelirsek: Şayet tanıma sadık kalırsak ve özgürlük başkalarının özgürlüğünü engellemeden dilediğimizi yapmak ise, yalnızlık bizim tercihimiz olduğu sürece özgürlük değil de özgürlüğün bir kullanımı olarak karşımıza çıkar.
Soruyu genel geçer ifade biçimi ile ele alırsak; yani özgür olmak ile yalnız olmak bağlamında ve özgürlüğün gerçek tanımına bağlı olmadan değerlendirirsek evet yalnızlık kimi zaman özgürlüktür ve fakat çoğu zaman sonu gelmez, sürekli kendini üreten bir esarete dönüşür.
Neticede bizler toplumsal varlıklarız ve var oluş dayanaklarımızın hemen hemen tamamı biz olgusu üzerine şekillenir. (Her ne kadar yabancılaşma ve buna bağlı yozlaşma neticesinde bireycilik yaşamın her alanına ve her kanalla pompalanıyor olsa da…)
Fakat anladığım kadarı ile burada bahsi geçen yalnızlık, yalnız kalma (kafa dinleme) özgürlüğü şeklinde ifade edilmiş. Şayet yanılmıyorsam, cevabım “her zaman için değil” şeklinde olacaktır. Ancak genel anlamı ile net olarak yalnızlığın özgürlük olmadığını söyleyebilirim.
Bugün dünya genelinde ve hemen hemen istisnasız olarak suç işleyene (insanlık dışı olan idam cezası hariç, çünkü hiçbir haksızlığın giderilme biçimi en temel olan hakkın gaspını meşru kılamaz, o da yaşama hakkı…) verilen hapis cezası yalnızlaştırmadan (tecrit) başka bir şey değildir ve en ağır cezadır. Tam anlamı ile ifadesi: Özgürlüğün sınırlanmasıdır.
Bu açıdan da baktığımızda yalnızlık özgürlük değil esaret olarak karşımıza çıkar. Bir farkla: İhtiyaç halinde ve belirli bir süreliğine, kendimizin belirlediği yer ve zaman içinde ve içerikte tercihimiz olması durumunda yalnızlık özgürlük değil de özgürlüğün bir kullanım alanı olarak değerlendirilebilir.