Paylaşım Yap
Tüm Reklamları Kapat
Sorulara Dön
Nehir İli
Nehir İli
3,890 UP
Üye
1

Sizce varoluşun anlamı olmak zorunda mı? Anlam bulamayan birisi neden yaşamını devam ettirmeye uğraşsın?

Yani var olma bilincinin bir anlama ihtiyacı var mı? Sizce eğer bir kimse kendi var oluşuna anlam veremiyorsa intihar etmeli midir?
1,393 görüntülenme
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Soruyu Takip Et
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Tüm Reklamları Kapat
3 Cevap
Görkem Öge
Kozmoloji meraklısı.

Anlam meselesi, kişiden kişiye değişen bir şey. Bu konu üzerine çok şey söylendi, yazıldı, konuşuldu. Bu nedenle ben, başka bir noktaya dikkat çekmek istiyorum.

Sizin sorunuzda gözden kaçan bir nokta var: Biz, zaten varız. Var olmak için değil, yok olmak için bir sebep aramamız gerektiği sorusu karşımızda. Zaten var olduğumuz için yok olmalı mıyız diye soruyorsunuz. Ve bambaşka bir soru ve çaba. Eğer, bugünkü aklımız ve algımız ile doğmadan önce bize "böyle bir hayatın olacak, var olmak istiyor musun?" diye sorulsaydı vereceğimiz cevap ile bugün var olup yok olsak mı acaba diye sormak aynı şey değil. Hani sanki bir anlam bulamaz isek kendimizi yok etmeli miyiz diye soruyoruz. Bunun kolay olduğunu ya da anlam olmadığında ölmenin gayet normal ve anlaşılır bir şey olduğunu kabul etmişiz gibi konuşuyoruz sanki.

Tüm Reklamları Kapat

Böyle bir şey yok ki. Bulutsuzluk Özlemi'nin dediği gibi, "Ne olursa olsun, Yaşamaya mecbursun". Yaşıyor iken ölmek, bu sorularla çok da ilgisi olmayan, apayrı bir dinamik. Manevi olarak boşlukta olmak vs. insanları direk olarak ölüme götüren bir durum değil. Bir sürecin başlangıcı olabilir en fazla. İnsanın ölüme karşı çok da elinde olmayan evrimsel ve anlaşılması zor koruma mekanizmaları var ve sadece zihinsel bazı denklemler ile bunları aşmak çok zor. Neden intihar eden insanların büyük çoğunluğu alkol ya da uyuşturucu etkisinde? Neden intihar girişimlerinin sayısı, intiharların katları kadar üzerinde?

Uzatmayayım... Anlam bulamaz isek de ölemeyiz. Hem aklımıza direk bu gelmez hem de gelse bile bunu yapamayız. Ölüm, tüm canlılar için çok hatta en ürkütücü şey. Yaşamaya, yaşamaya devam etmemizi sağlayacak şeyler bulmaya mecburuz. Evrimsel dinamiklerimiz bu yönde. Bu gerçeği gözden kaçırmayalım. Evet belki boş boş yaşayacağız, belki hayatımızın bir anlamı olmayacak, belki neden yaşadığımızı bile bilemeyeceğiz ki bu durumda olan çok fazla insan var. Ama yine de yaşıyorlar. Çünkü mecburuz.

Umarım açıklayıcı olmuştur...

168 görüntülenme
Bu cevap, soru sahibi tarafından en iyi cevap seçilmiştir. Ancak bu, cevabın doğru olduğunu garanti etmez.
7
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Yasin Kayalar
Yasin Kayalar
182K UP
Bilim ve felsefe okuru

Zihnimizin içindeki anlamları bizlerin kendimizin oluşturduğunu mu sanıyorsunuz. Hayır zihnimizde var olan tüm anlamlar evrenin oluşturduğu anlamlar. Görmediğiniz bir rengi hayal edemeyeceğiniz gibi evren kaynaklı olmayan hiç bir anlam veya mana yoktur. Tüm zihinsel ürünlerimiz gerçekte evrenin ürünüdür bizlerin değil. Bildiğimiz herşey ama herşey ve bunlara dair anlamlar evreni tanıyarak deneyimleyerek evrenin bizde oluşturduğu şeylere dayanır ve bu şekilde ortaya çıkar. Yani anlamın kaynağı zaten evrendir. Böyle bir tabloda 'anlam diye bir şey yok herşey anlamsız demek' evrenin varlığını inkar etmek ve yalanlamaktır. Çünkü anlamlar dediğim gibi bizim ürettiğimiz şeyler değil. En temelde ve derinde tüm bildiklerimiz, öğrendiklerimiz evrenden edindiğimiz olguları, hisleri, düşünceleri farklı konfigürasyonlarla zihnimizde birleştirip ürettiğimiz şeylerdir. Unutmamak gerekir ki görmediğiniz bir rengi hayal edememek gerçeğinin altında tüm anlamsallığı ve tüm imgeleri zihnimizde var eden şeyin evrenin taa kendisi olduğunu ortaya koyar. Yoktan var olan sadece bedenlerimiz değil. Zihnimize dair herşey (bu arada tüm anlamlar da) de evrenle birlikte yoktan var olmuş durumdadır. Bu nedenle bazı kişilerin düşündüğü gibi anlam ayrı evren ayrı değil tam aksine tüm anlamların kaynağı evrenle ve de evrenden ortaya çıktı. Böyle bir tabloda anlam yok demek ben (zihnim) evrenden tamamen ayrıyım demektir ve bunu dile getirmektir. İşin ironik tarafı da felsefi olarak kendini atom bileşkesi olarak gören kişilerin anlamsızlıktan asıl yakınan ve bunu kabul eden kişiler olması. Oysa biz bu evrene dahil olarak tüm bildiklerimiz ve zihinsel ürünlerimiz de bu evrene dahildir. Madde, enerji, düşünce, imgeler herşey evrenle var oldu. Felsefi olarak bunun aksini iddia eden anlamı biz türettik oluşturduk ve anlam (ve anlamı üreten zihinlerimiz) evrenden ayrıdır demektedir. Kendini sadece atom olarak gören kişi için ise zihnini (ve içindekileri) bu şekilde evrenden ayrı görmesi açık bir tutarsızlıktır. Oysa işin gerçeğinde biz hiç bir şey türetmetik herşey evrenle ve evrenden ortaya çıkmış bir durumdadır. Gerçekte anlamsızlık yakınması veya anlam arayışı zaten başlı başına anlamın var oluşuyla ortaya çıkabilir. Önce anlam var olur sonra insanlar anlamsızlığı düşünürler. Kısacası anlamsızlık için önce anlam veren bir zihninizin olması gerek. Bunu ise evren türetti. Yani ortada bir anlamlı bulma veya anlamsız bulma hali var ise her ikisi de evrenden türedi. Ancak anlamsız bulmak için bile anlam yaratan bir zihniniz olması gerekli. İşte bu noktadan sonra ise anlamsızlık hali de aslında ve gerçekte bir 'anlam verme' haline dönüşüyor. Çünkü anlam veren bir varlık olarak var olmadan bir şeyi anlamsız da bulamazsınız. Anlam veren varlığı ise evren türetti. O halde anlam yok diyenin söylediği şey kendinin anlam üretmemesi değil kendisinin anlam verdiği şeylerin karşılığını evrende bulamadığı iddiasına dayanır. Çünkü kendi (varlığı) ve zihni gerçekte o kişi için anlamlıdır. Ne zaman ki hayata ölüme koca evrene bakar 'yorgun' gözlerle geri döner ve herşeyin anlamını yitirdiğini düşünür. Yani önce anlam verir ama sonra anlamsızlığa düşer. İşte anlamsız bulma halinin nedeni gerçekte budur. Kişiler fark etmese de ayırdında olmasa gerçekte durum budur. Gerçekte anlamsız bulunan şey insanın kendi varlığı ve verdiği anlamlar değil, herşeyin şuursuz bir varoluş içinde olması ve ölümün herşeyi silecek bir mutlak yok oluş olarak görülmesine dayanan şekilde ortaya çıkar. Yoksa hayat, yaşam, kendi sınırları içinde son derece anlamlıdır bu kişilere göre de. Tadlar vardır kokular vardır güzel şeyler vardır. Yaşam insana hepsini sunar. Ölüm ve yok oluş düşüncesi devreye girmediği sürece herşey son derece anlamlıdır hayatta. Ne zamanki sınırın ötesi düşünülür işte o zaman herşey anlamsız bulunmaya başlanır. Sınırın içindeki tutarlılığın kaynağı da oysa bizler değiliz evrendir. Mantıksal tutarlılık da anlamlar gibi evrenin eseridir. Mantık dediğimiz şeyi de evren türetti ve mantık dediğimiz şeyin kaynağı da evrendeki fizik kurallarının aynı biçimde işlemesine dayanan istikrar yaratan kurallara dayanıyor olmasıdır. Eğer mantığı evren ötesi üstü (aşkın) görenler varsa bu kişilerin metaryalizmle uzaktan yakından ilgisi olmaması gerek çünkü onlar bilince ve mantığa evren ötesi anlamlar yüklüyorlar demektir. Ancak burada sorun bu gibi kişilerin mantık kurallarını evren ötesine (aşkın) (evren yokken bile vardı) gidecek kadar mutlak kabul etmeleri rağmen durdukları feslefi zeminin farkında olmamalarıdır.

3
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Afşin Kayra Kocatürk
Bu düşünceyi sorgulamış biri olarak

Şimdi varlığın için amaç edinmeye ilk başta hayallerinle başlıyorsun ancak ileriki yaşlarda eğer hayallerinle devam edemiyorsan veya gerçekleri iyice benimsediysen en iyi şekilde yaşamını sürdürmeye bakmak gerekiyor intihar etme düşüncesi sonunu getirmek varoluş amacın olan hayatta kalmaya aykırı ancak insanların aklı var burayı sana bırakıyorum o yüzden intihar etmek veya etmemek insanın aklına kalmış hayata bağlanmak ise bence burada asıl olması gereken şey çünkü geniş bakınca atalarımız bizim var olmamız için yaşamışlar avlanmışlar biz de bu görevi devralmamız lazım.

1
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Daha Fazla Cevap Göster
Cevap Ver
Evrim Ağacı Soru & Cevap Platformu, Türkiye'deki bilimseverler tarafından kolektif ve öz denetime dayalı bir şekilde sürdürülen, özgür bir ortamdır. Evrim Ağacı tarafından yayınlanan makalelerin aksine, bu platforma girilen soru ve cevapların içeriği veya gerçek/doğru olup olmadıkları Evrim Ağacı yönetimi tarafından denetlenmemektedir. Evrim Ağacı, bu platformda yayınlanan cevapları herhangi bir şekilde desteklememekte veya doğruluğunu garanti etmemektedir. Doğru olmadığını düşündüğünüz cevapları, size sunulan denetim araçlarıyla işaretleyebilir, daha doğru olan cevapları kaynaklarıyla girebilir ve oylama araçlarıyla platformun daha güvenilir bir ortama evrimleşmesine katkı sağlayabilirsiniz.
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Gündem
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Bağlantı
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Bu platformda cevap veya yorum sistemi bulunmamaktadır. Dolayısıyla aklınızdan geçenlerin, tespit edilebilir kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Ekle
Soru Sor
ve seni takip ediyor

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close