Şahsen benim düşünceme göre konuşulması gereken konulardır özellikle diyelimki x ve y kişileri olsun zıt siyasi veyahut dini benimserlerse o ortamda sürekli bir eleştiri görülür ve eleştiri sayesinde birçok çığır açan fikirler ileri sürülmüştür örnek olarak Tales ve Anaksimandros mesela hemen o eleştiriyi hatırlatayım :
Tales, hem depremleri hem de fırtınaları bir seferde açıklayabilmek için Sümerlerden öğrendiği tarkullu kuramını öne sürdü.Bu kurama göre, dünyamız büyük bir okyanusun ortasında yüzen bir disk şeklindeydi.Bu dev okyanusta meydana gelen dalgaları biz iç denizlerimizde fırtına olarak algılıyor, bu büyük dalgaların dünyamızı sallaması ise deprem olarak hissediliyordu. Bunu arkadaşı Anaksimandros a anlattı ama şunu da ekledi: Anaksimandros bu benim aklıma gelen bir çözüm. Buna inanmak zorunda değilsin. senin aklına daha iyi bir kuram geliyorsa tartışalım der.
Tales Sümerlerden almayı uygun gördüğü bu kuramı Anaksimandrostan eleştirmesini arz etmektedir Burada amaç arkadaşıyla beraber düşünerek belki doğayı açıklayabilecek daha iyi kuram bulabilmektir.
Gerçekten de Anaksimandros arkadaşının arzusuna uyarak tarkullu kuramını eleştirmiş ve belki de insanlığın tarihindeki en önemli zihinsel sıçramayı gerçekleştirmiştir:
Tales, demiştir büyük Miletoslu memleketimiz, dediğin mantıklı ama şöyle sorun var Dünyamız taştan oluşuyor; taş ise suda yüzmez. Haydi pomza taşı gibi dünyamızın altında suda yüzen bir taş tabakası olduğunu var sayalım ve onun dünyamızı yüzdürdüğünü kabul edelim. Peki dünyamızı yüzdüren suyu ne tutmaktadır ? Haydi, onuda bulduk diyelim , bu sefer onu ne tutmaktadır ? Dikkat edersen, senin önerin sorunu çözmüyor, sadece uzağa atıyor. Bu, demek ki çözüm olamaz.
Peki diyor Tales, senin bir önerin var mı?
Evet diyor Anaksimandros bence dünyamız boşlukta duruyor.
tales- Niçin böyle düşünüyorsun?
çünkü diye cevaplıyor anaksimandros dünyanın boşlukta oraya veya buraya gitmek için bir nedeni yok.Bence dünya kainatın her yanına eşit uzaklıkta onun için kımıldamıyor.
Mesela burada gözlemlediğimiz üzere doğru eleştirinin doğru bilgiye ulaştığını görüyoruz ki bu ne kadar eski bir zamandır araştırıp ayrı yaten bakabilirsiniz
ama bu siyaset ve din de kullanılamaz eleştiri neden mi ?
çünkü bu psikolojiyle ilgilidir veya düşünce kişinin kendine özgü ideolojileri vardır veya inanış biçimi yukarıda anlattığım konuşma metni bilimdi kullanılabilen doğru eleştri dir. Bu sadece bilim de uygulanabilir çünkü bilim mutlaktır .
gelgelelim asıl sorumuza Siyaset ve Din asla konuşulmaması gereken konular mıdır ?
bunun cevabına örnekler ve varsayımlar üzerinden gidelim: varsayalımki x ve y kişileri olsun bu kişiler de farklı siyasi ve farklı inanış biçimlerine sahip olsunlar sonuçta herkes aynı şeye inanacak diye birşey yok :D şimdi bu kişiler aynı ortamda doğal olarak kendi inanış biçimini savunacaklar ve karşı tarafı dinlemeden kendini haklı olarak göstermeye çalışacaklar ki şu an bunu günümüzdeki halk röportajları üzerinden görebiliyoruz yani dolayısıyla böyle bir ortamda şahsen konuşulmamalı yoksa olay daha fazla büyür.