Merhabalar,
Siroz; en basit haliyle Karaciğer'in yapısal olarak fonksyonlarını yerine getiremediği, geridönüşsüz son dönem halidir. Yani Karaciğer herhangi bir sebeple hasar görür, önce fonksyonlarını yine de yerine getirir. Ancak bu hasarın sebebi ortadan kaldırılmadığı veya gerekli tedavi yapılmadığı durumda Karaciğer Hücreleri, yani Hepatositler gittikçe daha fazla yıkıma uğrar, belli bir süre sonra ise Karaciğer artık varolan kaybı düzeltemez (hücreler olması gerektiği gibi yenilenemez) ve fonksyonlarını yerine getiremez hale gelir.
Ancak Siroz durumu, yani bu geridönüşsüz hal, sanıldığının aksine genelde kolayca gerçekleşmez. Örneğin alkol bağımlılığında Karaciğer hücreleri sürekli olarak hasar görürler, bu hasar kendini yenileme yeteneği yüksek Karaciğer tarafından sürekli olarak düzeltilir. Basitçe her seferinde bir miktar hücre ölür ve bunun yerine yeni sağlıklı hücreler ve her seferinde bir miktar bağ doku hücresi (yani Karaciğer'in fonksyonlarını yerine getirmeyen ama organın çalışmasını bozmayan hücreler) yerleşir. ancak bu alkol maruziyetinin aylarca, hatta yıllarca devam etmesi durumunda Karaciğer'deki hücre yenilenme süreci bozulmaya başlar, bağ doku hücreleri gittikçe daha fazla yer kaplar ve yeni oluşan hücreler düzensiz, Nodül şeklinde yerleşme eğilimine girer. Bu nodüllere Rejenerasyon Nodülleri adı verilmektedir. Bu nodüllerin ve bağ doku hücrelerinin geniş yer kaplaması tıbbi tekniklerle kanıtlandığında ise Siroz tanısı konur.
Siroz, sürekli Karaciğer hasarı yapabilecek her türlü durumda gerçekleşebilir; hastanın kendine özel değiştirilemez faktörleri (genetik yatkınlık, ailevi hastalık vb) veya değiştirilebilir faktörler (alkol bağımlılığı gibi) tek başına ya da beraber Siroz gelişimine götürebilir. Siroz bazen sebebi bilinmeksizin de görülebilmektedir. Ülkemizde en sık Hepatit viruslerinin enfeksiyonları, Yağlı Karaciğer Hastalığı gibi tedavi şansı yüksek hastalıklar, yurtdışından daha az olarak da Alkol Bağımlılığına bağlı olarak görülmektedir. Sebebi her ne olursa olsun Siroz genellikle bir Karaciğer ya da Karaciğeri de içine alan sistemik hastalıkların son aşaması olarak çıkar, yani Siroz tedavi edilmekten ziyade önlenebilir bir hastalık olarak değerlendirilir.
Ancak sizin sorunuzda da belirttiğiniz üzere Siroz genetik ya da ailevi sebeplerle de gelişebilir, bu gibi durumlarda Siroz'a sebep olan ve ailevi geçiş gösterebilen hastalıklar düşünülmeli, Siroz veya herhangi geridönüşsüz sağlık problemi yaratmadan önce altta yatan sebep mümkünse saptanarak gerekli tıbbi önlemler alınmalıdır.
Siroz yapabilecek bu tip hastalıklara bakır metabolizma bozukluğu Wilson Hastalığı, Solunum yolu problemlerine de yol açabilen Alfa1 Antitripsin enzim eksikliği, Safra ilişkili Primer Sklerozan Kolanjit vb ve doğuştan gelen bazı anormal organ dağılımları (Safra Atrezisi gibi) örnek verilebilir.
Bunun yanında elbette bahsettiğiniz aile üyelerinin kötü beslenme sebepli rastlantısal olarak aynı anda Siroz tanısı alması da mümkündür, ancak bu olasılık öncelikle sağlık durumunuz bir hekimce değerlendirildikten sonra düşünülmelidir.
Siroz'a bağlı şikayetler ise bu hasarın sebep olduğu Organ Büyümesi, büyüyen organın çevreye verdiği baskı etkisi, Mide-Barsak-Safra sistemindeki fonksyon bozuklukları vb sebebiyle Ağrı, Boyunda Damar Belirginleşmesi, Sarılık, bazen Kaşıntı, Dışkılama Problemleri şeklinde olabilir. Bu şikayetlerin hangisinin olacağı ya da olmayacağı altta yatan hastalığın nasıl ilerlediği ile ilgilidir, yine bu şikayetler sadece Siroz tanısı vermez, sadece olası tanılar arasında Siroz da düşünülmesi gerektiğini gösterir. Tetkikler yapılarak şüphe doğrulanır ya da dışlanır.
Eğer ailevi geçişli bir hastalık şüpheniz varsa ilgili bir gastroenterologa başvurup ailenizde etkilenen kişilere ve size ait detaylı bir öykü paylaşmanızı önerebilirim. Bir çok hastalıkta olduğu gibi bu tip hastalıklar da hekimle birebir görüşülerek, detaylı sorgulanarak değerlendirilmelidir.
Kaynaklar
- Yazar Yok. Pubmed. (11 Haziran 2019). Alındığı Tarih: 11 Haziran 2019. Alındığı Yer: Bağlantı | Arşiv Bağlantısı