Öncelikle söz konusu şeyin basınç olmadığını anlamak gerekli. Jüpiter, uydusu Io'ya basınç uygulamıyor ve uygulayamaz. Çünkü basınç için madde gerekir, arada maddesel bir ortam yok. Gerçekleşen olay, Io'nun eliptik yörüngesi nedeniyle Jüpiter'in ona uyguladığı çekimsel farklılık, yani gelgit kuvvetleri. Bu durum Io'nun iç yapısında sürtünmelere ve bu nedenle ısınmasına neden oluyor.
Fakat buradan sınırsız enerji elde etmeniz söz konusu değil. Bu yörüngeler sonsuza dek böyle kalmıyorlar. Nasıl bir bardak sıcak suyun içerisine buz attığınızda, ilk birkaç milisaniyeye bakıp, "hmmm sıcak su içerisine buz atınca demek ki ısı transferi olmuyor, çünkü buz erimedi" demiyorsak, burada da aynı durum söz konusu. Çok büyük ölçeklerde gerçekleşen aksiyonların sonucunu görmek de çok uzun zamanlar alır. Burada Io'ya yapılan transferin, Jüpiter'in dönüşü -açısal momentumu- üzerinde bir bedeli var.
Bu tür yörünge etkileşimleri, aslında stabil durumlar değil. Örneğin Io tek başına çembersel bir yörüngede dolanıyor olsaydı böyle bir şey olmayacaktı. Fakat diğer uyduların da varlığıyla birbirlerine uyguladıkları çekimsel etkileşimler, onların yörüngelerini eliptik yapıyor. Fakat bu eliptiklik de zamanla sabit değil (Güneş sistemindeki gezegenlerin hepsi için de aynı şey geçerli). Dolayısıyla zamanla değişen bir sistem söz konusu. Sonsuza kadar enerji aktarıp ısıtması mümkün değil, sistem bir noktadan sonra dengeye geldiğinde bu durum bitecek. Dengeye gelecek, çünkü aktarılan bu transferin sistem üzerinde bir etkisi var. Yoktan yere enerji gelmiyor.