Bir memeli dokusunun bir fotoğrafını çekseydik muhtemelen bölünen bir hücreyle karşılaşırdık. Bu anlaşılabilir bir durum, çünkü her hücre başka bir hücrenin mitoz bölünme geçirmesi sonucu oluşur. Ancak sinir hücreleri yani nöronlar bu durumun bir istisnasıdır.
Sinir hücrelerinin bu yeteneklerini doğumdan itibaren kaybetmeye başladıkları düşünülüyor. İnsanlarda sinir hücrelerinin yenilenme sürecinin tam olarak durduğunu söylemek doğru olmasa da sinir hücrelerinin kendini yenileme yeteneği çok sınırlıdır.
Vücudumuzdaki her hücre belli bir amacı gerçekleştirmek üzere özelleşmiştir. Ancak başlangıçta herhangi bir amaçları yoktur. Hücresel farklılaşma adı verilen bir süreç sonunda belli bir hücre tipine, örneğin kas ya da sinir hücresine dönüşürler. Sinir hücreleri hayli özelleşmiş hücrelerdir ve her birinin sinir sistemi içinde belli bir yeri ve karmaşık görevleri vardır. Hücresel farklılaşma süreci içinde özelleşirken, nöronların bölünme özelliklerini kaybettiği ve bütün enerjilerini ve yapılarını bu yeni ve karmaşık görevlerini gerçekleştirmek üzere kullandıkları düşünülüyor.
Yeni araştırmalar özelleşmiş herhangi bir görevi olmayan kök hücrelerin nöronların yenilenememesinin yol açtığı sorunlara çözüm olabileceğini gösteriyor. Bu amaçla araştırmacılar kök hücrelerin nöronlara dönüşmek üzere farklılaşmasını sağlamaya çalışıyor.
Bazı araştırmacılar ise sinir hücrelerinin kendini yenileme yeteneklerinin çok sınırlı olmasının nedeninin, biyolojik bazı bileşiklerin nöronların elektriksel uyarıları ileten bölümü olan aksonların gelişmesini engellemesi olduğunu düşünüyor.[1]
Bu da demek oluyor ki, sinir hücrelerinin kendilerini yenileyememesi ile ölmesi aynı şey değildir. Çünkü nöronlar öldükten sonra kendilerini yenileyemez, kendilerini yenilerken ölmezler.
223 görüntülenme
Kaynaklar
-
Dr. Tuba Sarıgül. Sinir Hücrelerinin Kendilerini Yenileyemediği Doğru Mu?. (8 Şubat 2016). Alındığı Tarih: 18 Haziran 2022. Alındığı Yer: Tübitak bilim genç
| Arşiv Bağlantısı