İlk olarak incelemeye daima 1. mısradan başla
Sen benim ay yüzlü sevgilimsin.
- Bu mısrada şair sevgilinin yüzünü görünüş olarak aya benzetmiştir. Klasik Türk edebiyatında aşık için sevgilinin yüzü vahdet yani tekliği sembolize eder. Divan edebiyatı şairleri ayı yüz ile benzetmede ki nedenlerinden ilki bir insanla ayın bulunduğu tabakaların konumunun birbirinden uzak olmasıdır. Yani bir insan yer yüzündeyken ay ise Allah katında 7 kat semaya yakın yerde işte klasik edebiyatta da ay ve yüz kavramları teklik ve sevgilinin aşık için ne kadar uzak olduğunu belirtmek için kullanılır. Diğer bir neden aşık için sevgilinin yüzü daima güzel , parlak ve kilometrelerce uzaktan bile aşığın dikkatini çekebilecek nitelikte olması dolayısıyla klasik edebiyatta yüz daima aya benzetilir.
- 1. SANAT DOLAYISIYLA TEŞBİH-İ BELİĞTİR. = Sevgilinin yüzü Benzetilen , Ay ise benzetilendir. Bilindiği üzere teşbih-i beliğ benzeyen ve benzetilen unsurla ile kurulan sanattır.
- 2. mısrayı incelediğimizde;
- Derdim dağlardan büyük bilen yok derken şair ilk olarak dert gibi bir soyut unsuru somut ifade kullanarak abartmış. Yani 2. mısra'nın ilk sanatı mübalağadır. Mübalağanın İĞRAK derecesi bulunur.
- 2. mısra'nın diğer bir sanatı tekrardan teşbihtir. Şair derdini bir dağa benzeterek bundan yakınır. Dert benzeyen iken Dağ benzetilen unsurdur . Yani şair bir kez daha TEŞBİH-İ BELİĞ sanatına başvurmuş.
- ( Daha kolay cevabı görmen için sanatları büyük harfle yazdım.) İskender Palanın Eski Türk edebiyatı alanında yazdığı makaleler yardımıyla da bu konuyu pekiştirebilirsin.
- [1]
Tüm Reklamları Kapat
Kaynaklar
- Dr. Mustafa ALTUN. Edebi Sanatlar. Alındığı Tarih: 3 Nisan 2023. Alındığı Yer: Dilbilim Araştırmaları Dergisi | Arşiv Bağlantısı