Kaynaklar sadece biz insanlar için değil, tüm canlılar için kıttır ve bunun için gerektiğinde savaşmak gerekir. Örneğin; avcı memelilerin neredeyse tamamı bölgecidir ve bölgelerini ölesiye savaşırlar. Primatların dünyasında da benzer durum söz konusudur. Maymun ve şempanzeler gruplar halinde yaşarlar ve bölgeleri için bu gruplar zaman zaman ölümle sonuçlanan çatışmalara dahil olurlar. İnsan türünün savaşı avcı toplayıcılık dönemine kadar gider. Av ve yenilebilir ürünlerin toplanabildiği alanlar için sadece kendi türümüzle değil, aynı dönemde yaşamış diğer insansı türler (homo erectus, neandertal gibi) ile çatışmaların yaşandığına dair kanıtlar vardır.
Yazılı tarihi incelediğimizde; pek çok devletin verimli tarım arazilerine, sömürge alanlarına, kara ve deniz ticaret yollarına hakim olabilmek için savaştığını görmekteyiz. Geçtiğimiz yüzyılda, bu savaşlara enerji ve ham madde sahalarına hakim olabilmek veya siyasi ideolojilerini diğer devletlerde hakim ideoloji haline getirerek, bölge de söz sahibi olabilmek eklenmiştir.
Sonuç olarak; kaynakların kıtlığı ilkel veya modern savaşların sonunu getirecek gibi görünmüyor.