Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Yeni Soru Sor
Paylaşım Yap
Sorulara Dön
Salih Başak
Salih Başak
36.6K UP
Üye 1 gün önce 2 Cevap
3

"Savaş" ve "Barış". Bu ikisi arasında gerçekten de bir fark var mı?

122 görüntülenme
"Savaş" ve "Barış". Bu ikisi arasında gerçekten de bir fark var mı?
"Savaş" ve "Barış". Bu ikisi arasında gerçekten de bir fark var mı?
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
2 Cevap
Sena Küçükkıvanç
Yazar&Editör 1 gün önce

Bilimsel açıdan bakarsak savaş, kolektif biyokütlelerin (yani biz insanların) kaynaklar üzerindeki rekabetini çözmek için kullandığı, yüksek entropili ve kinetik enerjisi bol bir etkileşim protokolüdür.[1] Barış ise aynı biyokütlelerin, sistemin tamamen çökmesini engellemek için geçici olarak girdiği düşük entropili, homeostatik bir denge durumudur. Yani biri sistemin termodinamik olarak kendini imha etmeye doğru hızla ilerlemesi, diğeri ise bu imhayı sıkıcı toplantılar ve diplomatik nezaket kurallarıyla erteleme sanatı. Sonuçta ikisi de aynı oyunun farklı seviyeleri; birinde "last man standing" oynuyoruz, diğerinde ise "herkesin birbirine gıcık olduğu ama çaktırmadığı bir şirket pikniği" modundayız.

Aslında "fark" dediğimiz şeyin tamamı, bizim neokorteksimizin limbik sistemden gelen "tehlike var, kaç!" ya da "her şey yolunda, gevşe" sinyallerine atadığı keyfi etiketlerden ibaret. Savaş durumunda amigdala ve sempatik sinir sisteminiz adeta bir rock konserindeki solist gibi coşarken, barış durumunda parasempatik sinir sistemi devreye girerek vücudunuza "tamam, şimdi o fazladan yediğin tatlıyı sindirebiliriz" komutunu verir. Yani termodinamik açıdan ikisi de sadece enerjinin ve maddenin farklı düzenlemeleri. Birinde füzelerle atomları ayrıştırıyoruz, diğerinde ise kelime oyunları ve cinaslarla sosyal bağları güçlendiriyoruz (ya da zayıflatıyoruz, şakanın kalitesine bağlı). Evrenin büyük, soğuk ve umursamaz gözünden bakınca, bizim "savaş" ve "barış" dediğimiz bu iki durum, bir kuasarın patlaması yanında, bir su birikintisi üzerindeki iki farklı desenden daha anlamlı değil. Sadece bir grup aşırı gelişmiş maymunun can sıkıntısıyla başa çıkma yöntemleri benim görüşüm bu.

Tüm Reklamları Kapat

Kaynaklar

  1. ResearchGate. On The Thermodynamics Of War And Social Evolution. Alındığı Tarih: 17 Ağustos 2025. Alındığı Yer: ResearchGate | Arşiv Bağlantısı
3
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Esat Kudret
Esat Kudret
635.7K UP
Akıl yürütmeyi öğrenmeye çalışan bir öğretmenim. 15 saat önce

Elbette Var!

Hangi Savaş!

Genel ve doğadaki izdüşümü itibarı ile, varlığını sürdürebilmek için tüm canlılar kesintisiz bir enerji transferine ve vesilesi ile de gerek enerji kaynaklarına erişimde rekabetten gerekse enerji kaynağının kendisine yönelik olarak kesintisiz bir savaşı sürdürmek zorundadır. Bu nedenle de doğa nazarında ve hatta cansız varlıklar için bile savaş, ancak artan entropiye bağlı olarak evrenin ısıl ölümü ile sona erebilecek bir olgudur. O zamana kadar da savaş bu çerçevede varoluşun ta kendisidir.

Tüm Reklamları Kapat

Buraya kadar ki savaş olgusalı, varoluşun devamlılığının zorunluluğu olarak karşımıza çıkan kesintisiz mücadelenin adıdır.

Ancak türümüzün evrensel literatüre kazandırdığı savaş olgusu, her ne kadar çıkış kökeni itibarı ile yukarıdakine benzese de ekonomi-politiğin sebep olduğu evrimsel sapmalar nedeni ile farklı ele alınır. Çünkü ötesi varoluşsal bir dayatmanın ötesinde, yeri geldiğinde bindiği dalı dahi kesmeyi göze aldıracak kadar derin bir bencilliğin, aç gözlülüğün ve ilelebet var olunacağı kibrinin hastalıklı bir çıktısı olarak karşımıza çıkar.

Sağlaması kolaydır: Doğada var olan ve varoluşsal sürdürülebilirliğin dayatmasının ürünü olarak açığa çıkan savaş ya da daha doğru bir ifade ile varoluş mücadelesi, evrimin ve devinimin hem sonucudur hem de motorudur. Bir yandan yıkar iken öte yandan yeniden inşa eder. Yıkımın, adı konmamış bir evrimsel ve devinimsel sebebi vardır.

Örneğin kızılçam ormanlarının, zaafa uğrayıp araladığı alanı maki işgal eder. Bunun adı amansız rekabettir. Ancak türümüz ormanı tümden yakar ve yok eder. Geriye sadece ölüm kalır. Bu varoluşsal mücadele değil sebepsiz yıkımdır.

Tüm Reklamları Kapat

İşte bilimimizin, evrimsel birikim açısından geldiği aşama itibarı ile, varoluşun sürdürülebilirliğinin ancak kesintisiz bir mücadele-savaş ile mümkün olabileceğini kafamıza kazımasına rağmen, müellifi türümüz olan savaşı reddedişimizin, onun yerine barış talebimizin nedeni budur: Sebepsiz yıkıma vesile oluşu.

Bu, doğal olan ve evrimimize uygun bir mücadeleden-savaştan tamamen vazgeçiş anlamına gelmez. Aksine ona denk düşen ve yeniden yaratmak üzere yıkım yapan bir savaşı yeğleyip ötesini reddetmek anlamına gelir.

Sahi ya, bugün sebepsiz yere, kendisi dahil olmak üzere türünü ve tüm canlı yaşamını yok edebilecek potansiyele sahip bir hırsa ve açgözlülüğe başka bir türde rastlama imkanımız var mı?

İşte karşı çıkılan savaş bu savaştır. Bu karşı çıkış sadece türümüzün varoluşsal zorunluluğundan ileri gelmez. Ayrıca ve yine sebepsiz yere türümüzün savaş açtığı diğer canlıları ve doğayı koruma, bindiğimiz dalı kestirmeme kaygısı ve zorunluluğundan ileri gelir.

Bu sebeple ve ısrarla barış çığlığımız, olağan evrimsel ve devinimsel varoluşun, yeniden inşacı savaşına karşı değil; türümüze özgü hileli ve tümden yok edici olanına yöneliktir.

Sınıflı toplumların tarih sahnesine çıktığı köleci toplumdan bu yana “spor” adı altında ve sırf zevk-eğlence için türüne zarar veren, türünü ve diğer türleri öldüren, öldürten başka bir tür var mı ki..! Sevgiyle…

Kaynaklar

  1. Sinan Canan. (2022). İfa (İnsanın Fabrika Ayarları 1,2,3). Yayınevi: Tuti Kitap. sf: 552.
  2. Server Tanilli. (1984). Yüzyılların Gerçeği Ve Mirası (4 Cilt). Yayınevi: Say Yayınları. sf: 2569.
  3. Friedrich Engels. (2016). Doğanın Diyalektiği. Yayınevi: Yason Yayınları. sf: 356.
  4. Michael Tomasello. (2019). Neden Ortaklıklar Kurarız. Yayınevi: Alfa Bilim. sf: 134.
1
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Daha Fazla Cevap Göster
Cevap Ver
Evrim Ağacı Soru & Cevap Platformu, Türkiye'deki bilimseverler tarafından kolektif ve öz denetime dayalı bir şekilde sürdürülen, özgür bir ortamdır. Evrim Ağacı tarafından yayınlanan makalelerin aksine, bu platforma girilen soru ve cevapların içeriği veya gerçek/doğru olup olmadıkları Evrim Ağacı yönetimi tarafından denetlenmemektedir. Evrim Ağacı, bu platformda yayınlanan cevapları herhangi bir şekilde desteklememekte veya doğruluğunu garanti etmemektedir. Doğru olmadığını düşündüğünüz cevapları, size sunulan denetim araçlarıyla işaretleyebilir, daha doğru olan cevapları kaynaklarıyla girebilir ve oylama araçlarıyla platformun daha güvenilir bir ortama evrimleşmesine katkı sağlayabilirsiniz.
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Keşfet
Ara
Yakında
Sohbet
Agora

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close