Dindar ve hayata inanç odaklı bakan insanlarla bilimsel gerçekleri, hatta sadece gerçekleri konuşmak zordur. Çünkü hayata inanç odaklı bakmak, çok farklı ve kendine has bir yaşam ve bakış tarzı ortaya çıkarır. Sadece din açısından değil, burçlara inananları da düşünürsek aynı şeyin geçerli olduğunu görürüz.
Bunun üzerine sayısız şey söylenebilir ama sadece şu noktaya dikkat çekmek gerekli: İnanç odaklı insanlar bir yaratıcıya ya da evrende bir düzen olduğuna inanırlar ama bunu gerçek zannederler. İnancın, gerçekler apaçık olmadığına hissedilen bir duygu olduğunu yani eğer bir şeyin gerçekliğini biliyor isek inancın gerekli olmadığını fark etmezler. Herhangi bir şeye inanmakta sorun yok, inanılan şeyin varlığından emin olmakta ve fiziksel gerçekleri o var olduğuna inanılan olguya göre düzenlemekte sorun var.
Allah'ın varlığına inanabilirsin ama kuşları V şeklinde uçuran Allah dersen ve ben kuşların başka bir sebeple o şekilde uçtuğunu gösterirsem Allah'a gerek kalmaz. Nitekim tüm Dünya'da insanların ulu yaratıcıya inanma oranı düşüyor. Avrupa'da, gelişmiş ülkelerde zaten artık inananların sayısı azınlığa düştü. Böyle giderse yakın zamanda gelişmiş dünyada inanan ve dindar kişi sayısı daha da azalacak diyebiliriz.
İnsanı Allah yarattı, evrim keşfedildi, dendi ki demek ki Allah yaratmamış. Bu sefer de inananlar, evrimi Allah yarattı dedi. Ya arkadaş, başından "Allah evrimi yarattı" deseydiniz ya... Ama ne ilginç, inananlar da evrimden haberdar değillerdi. E nedenle Allah'ın Adem'i çamurdan, Havva'yı onun kaburgasından yarattığı öyküsünü hızlıca terk edip evrimi Allah'ın yarattığını iddia etmeye başladılar. 200 yıl sonra, insanlar sanal alemde yaşamaya başladıklarında da muhtemelen 1'leri ve 0'ları, devreleri, elektriği Allah yarattı diyecekler.
Böyle bir sohbette, karşınızdaki kişiye şu soruyu yöneltmenizi öneririm: Allah'ın varlığına kuşların uçuş biçimini örnek veriyor ise ve siz, o uçuş biçiminin başka bir sebepten kaynaklandığını ispatlar iseniz o kişi "Haa öyle mi? Tamam, Allah yokmuş" diyecek mi? Elbette hayır. O zaman o sohbet anlamsızdır. Bunların hiç biri ne Allah'ın varlığına kanıttır ne de yokluğuna. Allah'ın varlığı kanıtlanamaz, ona inanmak kanıt gerektirmez, Allah'ın varlığını iddia etmek için kuşların uçuş biçimini dikkate alan biri, Allah'ı da inanmanın ne olduğunu da anlamamıştır. O inanmıyordur aslında. Çünkü kanıt, ipucu arıyor demektir. Ortada tek bir kanıt ya da gösterge olmasa da ona inanmaktır esas olan.
Özetle... İnancına kanıt aramak gereksiz ve aslında o inancın hayli zayıf olduğunu gösteren bir şey. Umarım inananlar bunu fark ederler.