Bilinen evrenin yaklaşık olarak, %72 sini kara enerji, %23 ünü de kara madde oluşturmaktadır bilindiği kadarıyla. (Fizik evren yani bildiğimiz atom temelli madde %4.6 kadardır.) Kara madde, bilinen madde ile hatta elektromanyetik dalgalarla dahi etkileşime girmeyen, varlığı sadece diğer maddeler üzerindeki kütle çekimsel etkisi ile belirlenebilen ŞEYdir. ( Normal maddenin yerçekimi, yıldızları toplayarak galaksiler halinde bir araya getirecek kadar güçlü değil. Kısacası everende karanlık maddenin etkisi olmasaydı yıldızlar dört bir yana savrulacak ve milyarlarca yıldız içeren galaksiler asla oluşmayacaktı) Aynen maddeye kütlesini veren higgs bozonunun teorik olarak biliniyor, ancak kanıtlanamıyor olması gibi, karanlık maddeyi de direkt olarak gözlemleyemiyoruz, tespit etmenin farklı yolları zamanla bulunmuş durumda. Bunun yanında gaz bulutu, antimadde, karadelik olmadığını net biçimde anlamış bulunmaktayız.
İşte madde ile kesinlikle doğrudan etkileşime girmiyor olmasından dolayı karanlık madde ismini almıştır. Işığın spekturumunun hiçbir alanı ile kesinlikle etkileşime girmediği için, yani ışığın hiçbir spektrumunu yansıtmadığı için -karanlık-tır. Bu nedenle görülebilir olsaydı önermesi, yapısal olarak geçersiz kalmakta. Araştırmalar belli düzeyde sonuç alrısa farklı yöntemlerle yapay olarak ya da niteliksel özellikleri üzerinden renk atfı yapılabilir. Ancak şimdilik gizemli olma konusunda iddiasını sürdürmekte.
Kütleçekimden pek etkilenmediği için evrene seyrek biçimde dağılmıştır. Galaksileri sararak görünmez bir elek gibi davranmakta (madde aylası), galaksilerin ağırlıklarını artırarak, diğer galaksilerin artan kütleçekim etkisine girmesine ve böylece galaksi kümelerinin oluşmasına neden olmakta. Ayrıca galaksilerdeki yıldızlar, karanlık maddenin oluşturduğu -elek- görünmez duvardan etkilenmeden geçiyor, ancak gaz bulutlarının büyük kısmı bu duvarı aşamamakta. Böylece galaksiden ayrılmakta.