Özgürlüğün belirli bir ölçütü yoktur lakin genellikle iradeyle bağdaştırılır. Özne olan herhangi bir canlı kendi iradesinin doğrultusunda mümkün olabilen herhangi bir karar veya düşünceye ulaşıp onu istediği gibi gerçekleştirebiliyorsa özgürdür.
Papağan örneğinden gidecek olursak kafeste iken tabii ki de özgür değildir çünkü en basitinden istediği yere ulaşamamaktadır. Ölümün veya ölümden sonranın bir canlıya vereceği imkanlar inançlar olmadan pek de açıklanamaz. Ancak şunu söyleyebiliriz ki ölüm, bu dünyadan uzaklaşmanın en basit yolu olacaktır fakat papağan öldükten sonra maddi olarak var olmayacağı için özgür olup olmaması tartışılamaz. Çünkü özgürlük idare ve farkındalıkla mümkün olabilen bir kavramdır ve ölmüş canlının tekrar uyanmadığı sürece özgürlüğünden bahsedilemez. Ahiret vb. oluşumlar bulunmadığı sürece ölüm ve ölüm sonrası özgürlükle herhangi bir ilişki kuramayacaktır.
Genel olarak insanlar üzerinden gidecek olursak toplum ve küreselleşme, özellikle de bireysellik ve yalnızlığın öne çıkması insanlarda bunalımlara ve dolayısıyla hayatın bir "özgürlük kısıtlayan" olduğunu düşünmeye iter. Varoluşsal problemler, kişinin duygu dünyasından tutun psikolojisine kadar çoğu faktör tarafından etkilenebilir bu yüzden mutlak bir özgürlük nasıl olmalıdır veya nasıl engellenir sorusu da oldukça öznel cevaplanabilir.