Kütleli cisimlerin ışık hızını aşması bir yana ışık hızına ulaşamaması kesinlikle bilimsel bir gerçektir ve bizler ne yaparsak yapalım bu mümkün olmayacaktır.
Gelecekte ışık hızının üstüne çıkılabilen yolculuklar yapılabilir ancak, eğer bu yapılacak ise konumu itibari ile cismin hızının bir önemi olmayacaktır (WARP sürüşü gibi, yani uzay gemisinin önündeki uzayı daraltıp arkasında kalanı genişletmesi). Veya uzayın (her nasıl başaracaksak) aşırı derecede bükülmesi ile cisim bir anda gerçekte kendinden çok uzak olan bir konuma ulaşması. Klasik örnekte anlatıldığı gibi kağıdın bir köşesine bir nokta çizin ve kağıdı diğer yandan noktaya gelecek şekilde katlayın. Çizdiğiniz nokta kendi konumuna göre sıfır hızda olduğu halde kağıdın diğer ucuna ulaşmış oldu, biz de uzayı bu denli bükebilecek bir teknolojiyi yakalarsak bir anda trilyonlarca kilometre uzağa gitmeyi başarabiliriz.
Evrenin doğasını kandırarak yapılan bu yolculuklar, ışık hızına ulaşıldığı veya aşıldığı anlamına elbette gelmez. Uzay gemimizin ışık hızına ulaşma veya geçme ihtimalinin matematiksel olasılığı sıfırdır. Bunu kesin bir dille söylememin nedeni uzayın doğasından kaynaklanır. Uzayın matematik olarak ispatlanmış ve tüm deneylerde en ufak bir açıklık olmadan deneyimlenmiş bir direnci söz konusudur. Aslında Maxwell denklemlerinde uzayın elektrik ve manyetik alana olan direncinin matematiksel ispatı neredeyse 150 yıl önce ortaya konmuştur. Günümüz modern fiziği Higgs Alanı ile bu direncin nedenlerini Standart Modele uygun olarak mükemmel bir şekilde açıklamaktadır. Bizlerin yani kütlesi olan cisimlerin, "ışık hızını aşmasını sağlayacak bilimsel bir yöntem bulunabilir" düşüncesi evrenin doğası ile çelişmektedir. Çünkü bu yöntem her ne ise kesinlikle Standart Modele uymaz, bizlere kütle kazandıran kuantum durumlarına uymaz.
Yazıyı yazarken aklıma geldi; belki uzayın belli bir bölgesinin doğasını değiştirerek bu direnci azaltabiliriz veya yok edebiliriz. Böyle bir durumda tuhaf bir paradoksla karşılaşırız. Direncin azalması ile bizler ışık hızının üstüne çıktığımızı zannedebiliriz ancak, aynı dirence maruz kalan fotonlar için de bu direnç azalacağından ve belki ışığın hızı bu yeni ortamda saniyede 600.000 kilometre olacağından gene ışık hızını geçemeyeceğiz. [1] Bu arada bu direncin azalması sadece ışık hızının artacağı anlamına gelmez; uzay gemisi ve içindekiler için madde artık bildiğimiz madde doğasının dışına çıkar, atomların enerji ve kütle dengeleri bozulabilir, oturduğunuz yerde E=mc2 formülüne uygun olarak kütlenizin en azından bir kısmı enerjiye dönüşebilir, güneş gibi parlayarak gezeriz geminin içinde :).
Kaynaklar
- M. Köse. Işıktan Hızlı Yıldızlararası Yolculuk, Alcubierre Büküm (Warp) Sürüşü Ile Mümkün Olabilir! - Evrim Ağacı. (5 Aralık 2020). Alındığı Tarih: 11 Temmuz 2024. Alındığı Yer: Evrim Ağacı | Arşiv Bağlantısı