Genellikle çok derinde beyinlerimiz bir konuda aldığımız hazzı hayal vari bir durumda önceden bize deneyimletir. Bizi o zevke iten şey bu 'önceden' olan hayalimsi seyle o şeyi gerçekten yaşarken aldığımız hazzın tadını o an beynimizin simüle etmesine dayanır. Siz farkında bile olmadan beyniniz size bu deneyimi hatırlatmakta yaşatmaktadır. (Beyinlerimiz canlı devredir. Bu nedenle beyin için bir bilginin özellikle benliksel bir bilginin hatırlanması sadece 'hatırlama' değildir ve o şey o an canlı devre özelliğinden dolayı o an belli ölçüde beynimiz tarafından bize yeniden yaşatılır. Evet bildiğiniz yaşatmadır bu tıpkı rüyadaki gibi çünkü bilinç ve bilinç altı için o an gerçek ve hayal farksızdır. Taki siz o 'andan' çıkıp onun bir hayal olduğunu fark edene kadar. Örneğin bir acı deneyiminizi o an beyniniz size belli ölçüde yeniden gerçekten yaşatır az veya çok ) Sizi buna iten şey derinde budur. Çünkü o tadı bir kez aldınız ve bu beyninizde bu tada dair yeni nöron bağlantıları oluştu ve siz bunu yaptıkça o bağlantılar daha da güçlendi. Bu bağlantılar beyninizde o şeyin 'tadını' saklıyor ve zaman zaman da size bunu yukarıda bahsettiğim gibi yeniden simüle ederek size yaşatarak sizin onu tekrar yapmanız konusunda beyninizi tetikliyor, ateşliyor ve itki oluşturuyor. Beyinlerimiz burada oldukça öznel hareket edebilir. O tadı hangi unsurlarla, hangi görsel imgelerle ve bedensel sinirsel aynalamalarla bunu yaptığı çok öznel olabilir. Geçmiş deneyimlerinizdeki bazı unsurlar güçlü zihinsel imgelerle beyninize kodlanmış olarak yeniden hatırlama ve yaşanma bu unsurlarla ateşleniyor olabilir. Bu nedenle o an kodlanan bir koku bir eşya bir bir görsel imge veya bunların benzeri bile deneyimin nöron ateşlemesini sizde tetikleyebilir ve sizi o 'ana' götürebilir.
Tadlarla ilgili hafızamızı düşünün. Sizin şuan tadmadığınız tropikal bir meyvenin tadı konusunda herhangi bir hafızanız olamaz. Ne zaman ki o meyveyi yediniz tadını aldığınız belli ölçüde artık bu tadı hatırlamanız ve beyninizin o tadı hayal edip simüle edebilmesi mümkün olur. Beyninizde işte bu meyvenin tadı ile ilgili ilk kez yediğinizde yeni sinirsel nöron bağlantıları kurulmuş ve bunlar da saklanmış oldu. Siz hatırlamak istediğiniz de bu tada dair bağlantılar yeniden ateşlenir. Hafıza konusunda 'bilgi çağırma' denen süreç esasen buradaki nöron ateşlemesidir. Biz bir bilgiyi hatırlamadığımız düşünmediğimiz anda da o bilgi beynimiz de saklanır. Geri çağırdığımızda ise canlı devre aktif olur ateşler ve size onun deneyimini (belli ölçüde bazen gerçeğe çok yakın bazen gerçekle belki eş değer) yaşatır. Bilinç altı o kadar derin işler ki biz onu yönetemeyiz ama o bir an sizi öylesine 'yerlere' götürmüştür ki o deneyimi tıpkı rüyadaki gibi çok daha derin ve gerçek olarak yaşarsınız size bunu yaşatır. Bu anlamda aslında o an olan şey bir nevi uyanık halde iken üç beş saniye rüya görmek gibi gerçekleşir. Bilinç altımızın gücü ve yeteneklerine üzerimizdeki etkisine hayran olmamak mümkün değildir.
Bu anlamda sizin alışkanlığa iten nedenler sizin o şeyden aldığınız 'tadın' (hissin') beyninizde bilgisini taşıyor olmanız ve bu tadı/hissi beyninizin siz onu gerçekten yaşamadığınızda bile simüle ederek size belli ölçüde bunu o an deneyimletmesine dayanır.
Nasıl kurtulabilirsiniz. İşiniz zor kolay değil. Bu biranda olması çok zor bir süreç. Çünkü siz onu yaşadığınız o tadı hissi bir kez aldınız o sizin için bir kez 'var' olmuş oldu. Onu kendiniz, beyniniz için 'yok' etmeniz gerekecek yada etkisiz kılmanız. Bu etkisiz kılmak ise onu yeniden hatırladığınızda onun tadını/hissini işlevsiz bırakmanız veya üzerinizdeki etkisini azaltmanız veya yok etmenizi gerektirir. Bunun içinde psikolojide 'çentikleme' denilen yöntemi kullanın. Ona dair zihninizde olumsuz bir anlam oluşturun. Bu sizin karşı nöron ateşlemeniz olacak. Bu yeni anlamı belli nesnelere dahi yükleyebilir ve o nesneyi yanınızda taşıyabilirsiniz. Bu nesne herşey olabilir. Mesela bir taş veya bir başka şey. Bu 'nesne'nin fiziksel olması da gerekmez. Zihninizdeki bu karşı anlamla eşleşerek bir çırpıda sizin bütün çabanızı beyninizde tetikleyecek bir cümlecik veya bir kelime grubu bile olabilir. Bu nesne veya şeye yüklediğiniz anlamı beyninize gerektiği zamanda telkin edin. Onu düşünün hatırlayın tekrar kelime grubunuzu tekrar edin, karşı direnç gösterin. Burada da aslında bilinç altının gücünü biz bu yaptığımız ile karşı atak yönünde yapmaya çalışıyoruz. Beynimizle biraz 'oynayarak' onun bilinçaltının yeteneklerini kendi lehimize kullanmaya çalışıyoruz. Çünkü karşı yönde zihninizde oluşturacağımız yeni bir 'alan' var ve bu alan çok büyük olabilir çok anlamlı bir 'havuz' olabilir. Ama sizin bu büyük havuzu çok hızlı ve güçlü hatırlayabilmeniz, bir anda kullanabilmeniz lazım. yani güçlü şekilde simüle edebilmeniz gerekir. Unutmayın siz tek bir andasının, o ansınız, o an neye (hangi hayale veya deneyime) dönüştü iseniz osunuz, herşey o andan ibaret ve o anda saklı. İşte bu yüzden de 'o an' dan çıkmak çok önemli ve sizin o andan çıkmanızı sağlayan şeyler de Tonlarca bilgi o an devre dışı kalabilir beyniniz için.. bu nedenle karşı nöron tetiklemesinin de size 'ağına düşüren' nöron ateşlemesi kadar güçlü olması ve hatırlanması gerekir gerektiğı anlarda. İşte bunu yaparken de bilinçaltının gücüne ihtiyacımız var. Böylece zihnizde karşı bir 'anlam tadı' oluşturup bunu da güçlü kullandığımız ölçüde başarı elde edebiliriz. Unutmayın başarının tadını bir kez aldığınızda da tıpkı yukarıda ilk kez yediğiniz meyve gibi o tadı beyninizin size her zaman yaşatması ve bununla mutlu olmanız, motivasyon kurmanız, güçlenmeniz ve daha büyük başarılara imza atmanız mümkün.