İlk olarak büyük patlama sırasında hidrojen helyum gibi sadece hafif olan elementler oluştu, sonrasındaki ağır elementler (gümüş, bakır, altın) ise yıldızlar ve kara delikler sayesinde. Biz insanlar ise bu elementleri sınıf ve gruplara ayırarak sistematik bir şekilde tablolaştırmışız yani periyodik tablo. Şuan bu tabloda bulanan 118 elementin sadece 92 tanesi doğa da buluyor peki geriye kalan 26 elementler nasıl oluştu?
Bu elementlere transuranyum yani uranyum ötesi element denir ve bu elementler laboratuvar ortamında üretilir. Sadece bu 26 elementten neptünyum ve plütonyum hem doğada çok çok az miktarda bulunmasından hem anlık bozulma yaşadığından tespit edilmeleri zordur.
Peki element üretmenin bir sınırı var mıdır? Mesela ilerde atom numarası 1000 olan bir element üretmek mümkün mü? Kısaca cevap vermek gerekirse "Hayır". Günümüzdeki standart modele göre üretebileceğimiz en ağır element 137. Ünlü fizikçi Paul Dirac'ın denklemlerine bakılırsa kuantum fiziğindeki atom modeline göre en ağır element 173 olur. İlerde büyük bir teknoloji sahibi olsak bile Paul Dirac'a göre 173 atom numaralı elementten sonra bir elementin var olamayacağını tahmin ediyor. Bir başka deyişle 173 sınır element diyebiliriz. Ne kadar garip öyle değil mi, evrenin oluşturduğu canlılar evrene yeni elementler ekliyor.