Sorduğunuz soru tamamen bir düşünceyi küçümsemek için sorulmuş. “Özgürlük“ izafi bir kelimedir. Kişisel tecrübeler, farklı görüşler ya da felsefeler özgürlük konusunda farklı tanımlamalar yapar. Sizin görüşünüz aşağıda yazan gibi olmayabilir, buna diyecek bir şeyim yok. Ama katılmadığınız bir görüşü böyle küçümseyerek yazmanızı “saygısızlık” olarak algıladım.
Özgürlük, bireylerin kısıtlama veya baskı altında olmaması, düşüncelerini serbestçe ifade edebilmesi ve tercihlerini istekleri doğrultusunda yapabilme özgürlüğüne sahip olması durumudur. Bu şartlar sağlanmadığı sürece bir insanın özgürlüğünden bahsedemeyiz. Buraya kadar her şey kabuldür. Ama işin içine siyasi görüşler devreye girince bu “kısıtlama ve baskı” farklı şekillerde yorumlanıyor.
Kapitalistler, devletin vergilerini, piyasadaki varlığını ve birçok kanunu kısıtlama olarak görür. O yüzden devleti olabildiğince kısıtlayan bir düzeni vardır. Kapitalizmin özü serbest ticaret yani alım satımdır. Bireyler, kendi çıkarları doğrultusunda hareket etmek veya kendi hayatlarını yönlendirmek için serbesttirler.
Sosyalistler ise bunu özgürlük olarak görmezler. Kapitalizmin temeli sınıf farklılıklarına ve mülkiyetin tekelleşmesine dayanır. Sosyalizme göre asıl özgürlük, sınıf farklılıklarının olmadığı, devletin bütün imkânlarından her vatandaşın eşit şekilde yararlanmasıyla gerçekleşebilir. Yılın 52 haftasında çalışmak zorunda olan, dinlenme, tatil, gezmek için birkaç günü bir araya getiremeyen ya da her an işini kaybetme korkusu olan bir insanın özgürlüğünden bahsedemeyiz. Ne kadar kapitalist ya da her türlü serbestliğin olduğu bir ülke olursa olsun “para” onu kısıtladığı taktirde bu insan özgür olamaz. Ya da çok yetenekli ama maddi ya da şehirlerarası imkân farklılıklarından dolayı kendini geliştiremeyen bir insanın da aynı şekilde özgür olduğundan ve “özgür seçim” yaptığından bahsedemeyiz.
Bu yüzden biz sosyalistler diyoruz ki maddi koşullar özgürlüklerle doğrudan bağlantılıdır. Parası olmayan bir insanın liberal sistemde özgürlüğünden bahsedemeyiz. Çünkü onun seçimleri kendi isteğiyle değil, “paranın kırbacı” ile seçim yapmaya zorlanır. Bu durum yukarda belirttiğimiz özgürlük tanımından uzaklaşmış olur.
Bu yazıda ise Yoldaş Asım Esen, liberal sistemin sosyalist sistemden daha özgürlükçü olduğu iddiasını yalanlamak için yazmış(diye tahmin ediyorum). Dediğim gibi yukarda yazanlara katılmak zorunda değil kimse, bu yazı belli bir felsefi düşünceyi kabaca anlatmış, kimse doğru bulmak zorunda değil. Ama bunu küçümseme hakkı kimsede yok.
Madem çok bilgi birikiminiz fazla siz yazın bakalım sizin düşünceleriniz ne kadar felsefi? Ne kadar mantıklı?