Özgür irade ve bilinç iki ayrı olgudur. Özgür iradeniz olmayabilir ama bilinciniz vardır. Üstelik bu durum bilincimizin bedenimize tabi olmadığını da gösterebilecek bir durumda olabilir. Çünkü beyninizdeki nöronlar ateşlendikten sonra bile siz olanı biteni fark etme yetisine devam edersiniz, ve herşeyi gözlemci olarak izlemektesiniz. Şuanda yaptığınız gibi bu durumdan da serzenişte ve yakınmada bulunma şansınız olur:)) Bilinç beden ikiliği olmasa ve sadece ve mutlak olarak bedene tabi olsanız olanı biteni fark etmek mümkün olmayabilirdi. Çünkü bu durumda fark eden şey ne ise o da aynı bedene tabi olarak böyle bir farkındalık geliştiremezdi ve aynı nöron ateşlemesinin önceden olması gibi farkındalık yaratan şeyin de aynı şekilde beyin nöron ateşlemesinin sonucu olması gerekirdi. Yapılan deneyler ise genellikle farkındalık açısından değil bir karar verme gibi örneğin kolunuzu kaldırma gibi motor deneyimlere bağlı nöron ateşlemesini ölçümlüyor. Bu nedenle bu konuda henüz erken daha bir çok olgunun ortaya konulması için çalışma yapılması gerek. Örneğin farkındalık durumu sırasında beyinde neler olduğunun ortaya konulması gibi süreçlere dair de bulgular lazım. Çünkü şunu unutmayın hiç bir determinist makine kararsız kalmaz. Determinist bir süreçte makine ya işlemi yapar yada yapmaz. Ama biliyoruz ki bizim insan olarak bir konuda kararsız kalabilmek gibi 'mucizevi' hallerimiz var. Çünkü beyinlerimiz her iki olasılığa dair de simülasyon üretebiliyor, bunu değerlendirebiliyor. Kararsız kalma halinde de beyinde neler olduğunun daha fazla araştırılması gerekir. Örneğin nöron ateslemesi başka bir karşı nöron ateşlemesi ile durdurulabiliyor mu. Yani siz olasılıklardan birine o an daha fazla odaklanınca karar verme eğilimine girdiginiz anda diğer olasılığa dair bir nöron ateşlemesi mi sizi kararsız kalmanıza neden oluyor mesela.
Kısacası henüz özgür irademiz mutlak olarak yok demek için erken. Tam bir mutlak irademiz olmasa da kısmı bir özgür irademiz olması mümkün. Özellikle beyinde kuantum süreçler var mı. Mesela beyinlerimizdeki arka plan gürültüsü kuantum belirsizlik ilkesi gibi bir durumun belirsizliğine mi dayanıyor. Beynimizdeki nöron ağların mikro seviyede ağ tabanı olduğuna göre burada dalga fiziğinin bir çok özelliğini ihtimallere katmak gerekli. Söz konusu dalgalar olduğunda ise kuantum fiziği es geçilemez. Örneğin kuşların biyolojik bir pusulaya sahip oldukları ve bunlar sayesinde yön buldukları ve bu pusulanın kuantum süreçlerin varıldığını gerekli kıldığı biliniyor. Bu yüzden büyük yağ ve sudan oluşan bir organda kuantum fiziğinin işi ne diyenler acele etmemeliler.