Devşirme sistemi müthiş derecede tartışmalı ve Osmanlıya has bir sistemdir. Osmanlı Türkçesinde ''toplama'' anlamına gelen bir terim olup, bazı yabancı kaynaklar orijinaline sadık kalırken bazı yabancı kaynaklar da ''çocuk vergisi'' veya ''kan vergisi'' gibi çevirmiştir.[1] Sistem, Balkanlar'daki Rum, Sırp, Bulgar ve Arnavut gibi Hristiyan topluluklardan çocuk toplanmasını içeriyordu. Osmanlı yetkilileri düzenli aralıklarla, genellikle dört ila yedi yılda bir, bu bölgelere giderek çocuk devşirirdi.[2] Seçim kriterleri ise oldukça katıydı. 7 ila 20 yaş arasındaki, sağlıklı ve potansiyeli yüksek çocuklar alınırdı. Tek erkek çocuğu olan ailelerden çocuk alınmazdı. Şehirli ve ayrıcalıklı gruplar da bu uygulamadan muaf tutulurdu. 1603-1604 devşirme defterine göre, bu süreç ani bir baskın şeklinde değil, aylar süren karmaşık bir prosedürün sonucunda işleyen bir süreçti.[2] Kısaca bahsetmek gerekirse seçilen çocuklar, ikinci bir değerlendirmeye daha girer ve oradan da geçerlerse seçkin bir eğitime girerlerdi. Burada çocuklar İslam'a geçirilir, sünnet edilir, Türkçe öğretilir ve Osmanlı Türk kültürüne entegre edilirdi.
Soruyu yanıtlamadan önce. asimilasyon kavramını açıklarsak: Antropoloji ve sosyolojide asimilasyon, farklı etnik kökene sahip bireylerin veya grupların bir toplumun baskın kültürüne emilmesi sürecidir. Bu süreç, asimile olan grubun baskın kültürün özelliklerini, sosyal olarak toplumun diğer üyelerinden ayırt edilemez hale gelene kadar benimsemesini içerir.[3]
Asıl sorumuza gelelim. Bazı akademisyenler ve tarihçiler devşirme sistemini açıkça bir asimilasyon aracı olarak tanımlamışlardır. Bir akademik makalede, "geleneksel yeniçeri ordusu için devşirme sistemi yalnızca devşirmeleri köleleştiren zorla bir askere alma değil, aynı zamanda başarılı bir asimilasyon ve kimlik oluşturma süreciydi" denilmektedir.[4] Bazı yeni nesil Türk yazarların yazılarında da Devşirme çocuklarının Türk ailelerinde kalması ve Türkçe öğrenmesi, "Türkleştirme eylemi" olarak tanımlanmıştır. Yine yabancı bir yazı, devşirmenin "sultana bağlı Hristiyan tebaadan çocukların periyodik zorla toplanması ve bu çocukların zorla İslam'a çevrilmesinin, Hristiyan tebaalara kişisel özgürlük ve dinlerini koruma ve özgürce uygulama hakkı veren Kutsal Kanun'un (şeriat) bariz bir şekilde dikkate alınmaması" olarak göründüğünü yazmıştır.[5] Karşıt görüşlere gelirsek, Türk tarihçi Mehmet Genç, devşirme usulünün "siyasal sistemde aristokrasinin oluşmasını önlemek ve sürekli yenilenen meritokratik (liyakate dayalı sistem) bir elit kadrosunu işbaşında tutabilmek amacıyla benimsendiğini" belirtmiştir.[6] Halil İnancık gibi bazı Türk tarihçiler devşirmelerin İslam'a çevrildikten sonra köle olmadıklarını aksine onur, makam ve idari pozisyonları elde edebildiklerini savunurlar.[7] 1594'te Müslümanların devşirmelerin pozisyonlarını almalarına resmen izin verilmiş ve Hristiyanları toplama sistemi 1648'de fiilen durdurulmuştur. 1703'te yeniden kurma girişimi direnişle karşılaşmıştır ve III. Ahmet'in saltanatının ilk günlerinde devşirme uygulaması kaldırılmıştır. 17. yüzyılın ortalarına doğru devşirme sistemi kademeli olarak uygulamadan çıkmaya başlamış ve Anadolu'dan özellikle Müslüman ve Türklerden ocağa adam alınmasıyla değiştirilmiştir.
Bu uzun bir dönem sürmüş ve çalkantılı uygulanmış sistemin bir asimilasyon amacı güdüp gütmediği hakkındaki fikirlerim ise şunlardır;
Basit bir evet veya hayır cevabı alamıyoruz. Elimizdeki kanıtlar çok boyutlu bir sistemi işaret ediyor. Sistemin temel kuralları şu anki uluslararası hukuk sistemine göre zorla asimilasyonu göstermektedir. Öte yandan ana amaç, tüm Hristiyan nüfusu asimile etmek değil, bu büyük topraklara sahip merkezi imparatorluğun, dengeli bir sistem ile ayakta kalabilmesi için kurduğu sultana tamamen sadık, liyakat temelli bir yönetici sınıf oluşturmak olduğu da gayet açıktır. Ancak bu ana amaç veya sosyal hareketliliğin sağlanması bu sistemin, zorlama karakterini meşrulaştırmaz.
Osmanlı devşirme sistemi, asimilasyonun, kültürel dönüşümün ve devlet merkezi kontrolünün özelliklerini aynı anda taşıyan karmaşık bir kurumdu. Dönemler kurallarını esnetti, değiştirdi veya sıkılaştırdı. Benim fikrim, devşirme sisteminin asimilasyonun farklı bir biçimi olduğu ve bu tanımın, sistemin tüm boyutlarını kapsayan özgün bir tanım olmasıdır.
Kaynaklar
- Britannica Editors. Sokollu Mehmed Paşa. (9 Eylül 2025). Alındığı Tarih: 9 Kasım 2025. Alındığı Yer: Britannica | Arşiv Bağlantısı
- Gülay Yılmaz. (2015). The Devshirme System And The Levied Children Of Bursa In 1603-4. Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten, sf: 37. | Arşiv Bağlantısı
- E. P. Pauls. Assimilation | Definition, History, & Facts. (20 Temmuz 1998). Alındığı Tarih: 9 Kasım 2025. Alındığı Yer: Encyclopedia Britannica | Arşiv Bağlantısı
- P. Kopper. (2016). The Devshirme System, A Necessary Evil. www.academia.edu, sf: 10. | Arşiv Bağlantısı
- Paul Wittek. (1955). Devs̱ẖirme And S̱ẖarī'a. Bulletin of the School of Oriental and African Studies, University of London, sf: 8. | Arşiv Bağlantısı
- Seyfettin Aslan. (2022). Yeniçeri Ocaği’nin Temeli: Devşirme Usulü. Turkish Business Journal, sf: 10. | Arşiv Bağlantısı
- Halil İnalcık. (1954). Ottoman Methods Of Conquest. Studia Islamica, sf: 26. | Arşiv Bağlantısı