Evet insanoğlu onca bilimsel ve teknolojik gelişmeye rağmen insanların açlık ve yoksulluk gibi sorunlarını çözemiyor ya da çözmek için çalışmıyor. Bunun sosyolojik, psikolojik ve siyasi çok sebebi var ama en geniş anlamda bu sorunun kaynağı insanoğlunun bencilliğinde. İnsanların çoğu "ben doyduktan sonra diğer insanlar ne yaparsa yapsın" ya da "ben rahat yaşayayım da başkaları gerekirse ölsün" diye düşündüğü için başka insanların yaşadıklarını umursamaz. Kendi etrafında böyle muhtaç insanları görmezden gelir, uzaktakilerle ilgili de arada bir haber gelirse kulağına, duymazlıktan gelir. Çoğu zengin insan üç beş kuruşa insan çalıştırır bu insanlar ne yer, ne içer, nasıl geçinir, çocukları nasıl yaşar aklının ucundan geçmez bile. Hatta insanların böyle köle gibi kendisine çalışmasından hayvani bir zevk alır.
İşte burada insanı hayvanlardan ayıran en önemli özelliklerden biri girer devreye "vicdan". "Merhamet"i de buna eklemek gerek. İnsanlar bu iki duyguyu bencil düşünceleri sebebiyle bastırdıkça insanlıktan çıkar. Bunu bilgi ile, gelişmişlik ile ya da evrimle açıklamak mümkün değildir. Vicdan ve merhamet insanın özünde olan duygulardır ve ancak "insani" olanla açıklanabilir. Eğer yokluk, yoksulluk çeken ya da zulüm gören bir insan karşısında herhangi bir sebepten, vicdanınız sızlamıyorsa gözleriniz yaşarmıyorsa insanlığınızı kaybediyorsunuz demektir.
Bu sebepler ne olabilir? Falanca yerde savaş çıkmış insanlar, çocuklar her gün ölüyormuş dendiğinde "onlar da şu milletten zaten ya da o devletten şöyle bir şey yaptı, haketmişlerdir" gibi saçma bir savunmayla vicdanını bastırır insan. Filancalar zulüm görüyormuş açlığa mahkum edilmiş dendiğinde o filancaları savunmak başına dert olacaksa ya da kendi menfaatlerine dokunacaksa görmezden gelir. Afrika'da insanlar, kadınlar, çocuklar açlıktan ölüyor insanlar birlik olsa bir şeyler yapsa dediğinizde karşınıza bir sürü sosyal ve siyasi engeller çıkar. Uygurlara şu an etnik ve dini soykırım yapılıyor hem de dünyadaki her insanın mallarını kullandığı büyük bir devlet tarafından dendiğinde, insanlar çok rahatlıkla engel olabilecekken; etnik, dini ve ekonomik sebeplerle insanların kılları bile kıpırdamaz. Buna ses çıkaranlar da bir şekilde baskılara maruz kalır.
Evet önce insanlık, önce vicdan ve merhamet olmalıdır insanoğlunun gündemi. İnsanların hem cinslerinin ya da hayvanların, bitkilerin çektikleri sıkıntıları görmesine ve yardımcı olmasına ırkları, siyasi görüşleri, dini bilmem neleri engel oluyorsa batmalıdır öyle şeyler. Ben önce insanım demeli insanoğlu. Evet din; ırkların birbirleri ile tanışıp kaynaşması ve barış içince yaşaması için var olduğunu söyler. Siyaset, yöneticilerin milletin kurduğu devleti o ülkenin her bir vatandaşına eşit şartlar sunması için vardır. Merhamet ve vicdan en yakındakinden en uzaktakine her insanın ve varlığın acılarını içinde hissetmek için vardır.
Ailem koyu Galatasaraylıdır ben bir süre tuttum bu takımı. Bir ara Galatasaraylı taraftarlar, Fenerbahçeli bir çocuğu döverek öldürmüştü. Bir arkadaşımla konuşuyorken "o çocuk da şöyle şöyle yapmış" dedi. Dedim ki "bir futbol taraftarlığı uğruna böyle canice bir şeyi hoş görmek insanlığı ve vicdana sığmaz hatta bu cinayete gönülden destek vermek gelecekte böyle olayların tekrar olmasına zemin hazırlamak olur." Ve o gün itibariyle takım tutmayı bıraktım hatta takım tutar gibi bir şeyin taraftarı olmayı da bıraktım.
Artık benim için futbol takımı tutmak, bir siyasi görüş taraftarı olmak bir falanca şeyin taraftarı olup başkalarına kulaklarımı kapamak yok. Çünkü böyle taraftarlıklar insanın bir başkasının sıkıntıları görmesine onunla empati kurmasına engel oluyor.
Önce insanlık, önce vicdan, önce merhamet!!!