Evet aslında tam olarak böyle. Ölüm bizim form değiştirmemizdir.
Maddi bir şeyi o şey yapan, temel yapı taşlarının bir araya nasıl geldiğidir. Örneğin, karbon atomları bir araya gelerek kömürü oluşturur, ama başka bir şekilde bir araya gelerek elması da oluşturabilir. Buradaki kritik nokta, temel yapı taşlarının bir araya nasıl geldiğidir.
Evrendeki her şey değişim halindedir. Çünkü çevresi ile sürekli etkileşim halindedir. Bir maddi varlığının değişiminin o maddi varlığı oluşturan temel yapı taşlarının bir araya gelişinin değişimi olarak düşünebilirsiniz. Yani mesela atomları birbirinden uzaklaşabilir ya da birbirine yaklaşabilir gibi... işte bu bir araya gelişi bozmaya yönelik birtakım dış etkenler varken, bir araya gelişi olduğu gibi tutmaya yönelik iç etkenler de vardır. Bu ikisi denge halinde ise o maddi varlık varlığına devam eder.
Canlılarda bu, örneğin yemek yemektir, eğer yemek yemezsek enerji elde edemeyiz ve enerjimiz olmazsa bizi biz yapan şey yani temel yapı taşlarının bir araya gelişi form değiştirmeye başlar.
İşte benlik dedigimiz şey de bundan başka bir şey olmasa gerek. Her insanın temel yapıtaşları bir araya farklı farklı biçimlerde gelmiştir. Yani mesela beynindeki nöronlar arası bağlantılar farklıdır ya da DNA dizilimleri belli ölçüde farklıdır vb. İşte yukarıda bahsettiğim dış etkilerle iç etkilerin birbirini dengelemesi meselesi bozulduğunda, yok olmaya başlarız. Ama bu bizim temel yapı taşlarımızın yok olduğu anlamına gelmez, sadece onlar farklı bir şekilde bir araya gelirler ve farklı bir şeye dönüşürler hepsi bu...