Olasılıklar, öyle istedikleri gibi takılamazlar. Onlar biraz disiplinli, işini bilen işlemcilerle çalışır. İşte bu işlemciler, olasılıkları bir araya getirmek için baz vektörler denilen yardımcılarını kullanır. Baz vektörler, olasılıkları düzenli bir şekilde toplamak için gereken araçlardır.
Yani düşün ki olasılıklar bir grup insan gibi sokakta rastgele dolaşıyorlar. İşlemci bu insanları toplayan bir çeşit göçmen memuru gibidir. Onları belirli bir bölgeye getirir.
Başıboş dolaşan olasılıklar, sanki yukarıdan gelen emirlerle belirli bir yere toplanan mülteciler gibi davranırlar mı, yoksa kendi aralarında fiziksel etkileşimlerle oluşturdukları bir sentez mi oluştururlar, işte bu tartışmaya açık bir konu. Yani, aslında bu durum, biraz karmaşık bir mesele ve farklı teorileri içeriyor. Kimisi olasılıkların dış müdahalelerle şekillendiğini savunur, kimisi ise bu olasılıkların kendi içlerinde etkileşimlerle düzenlendiğini söyler. Ben kendi bakış açımı anlatacağım.
Olasılıkların başıboş dolanma özgürlüğü, işlemcinin belirli bir alanda topladığı bir tür "mülteci özgürlüğü" gibidir. Bu, olasılıkların serbestçe hareket etmelerine engel olur, ancak bu sınırlar içinde özgürdürler. Yani, işlemci belirli kurallara göre onları sınırlar, ancak bu sınırlar içinde hareket edebilirler.
Diğer yandan, olasılıklar arasındaki etkileşimler, bu olasılıkların kendi aralarında fiziksel etkileşimler kurmalarıyla gerçekleşir. Yani, bu insanlar (olasılıklar), belli bir alanda toplandıktan sonra, bu alanda kendi aralarında etkileşimler kurarlar. Bu etkileşimler, sonuçta farklı olayların meydana gelmesine yol açar.
Sonuç olarak, olasılıkların özgürlüğü hakkında kesin bir görüş birliği yok gibi görünüyor. Bu konu, uzun süre bilim insanları ve felsefeciler arasında heyecanlı bir tartışma konusu olmaya devam edecek gibi duruyor.