Öncelikle beyin dalgalarının teknik olarak dışardan 'okunabilmesi' mümkündür. Dört tür beyin dalgası vardır. Bunları araştırabilirsiniz. Sorun şu ki bu dalgaların bilinçli düşünme halindeki nispeten yükseği olan beta dalgalarının bile frekansı çok düşüktür (12-25 Hz kadar) ve bunları doğrudan okuyacak teknoloji geliştirmek şuan için zor görünüyor. Ayrıca bu çok düşük frekansları doğrudan okuyabilmek ancak kuauntum fiziğini kullanan bir teknoloji ile mümkün olabilir görünüyor. (Özellikle bu kuantum tünelleme olabilir )
Eğer beyin çok güçlü dalgalar üretebilse dış dünyada farklı etkiler ve değişiklikler oluşturmak dahi mümkün olabilirdi. Şuanki haliyle dahi beynin yaydığı dalgalar çeşitli koşullara bağlı olarak kuantum etkiler oluşturabilir. Buna teorik olarak engel yoktur. Çünkü kuantum fizigindeki etkiler klasik fiziği aşar ve 'fizige' aykırı (veya bunu çoğu metin sağ duyuya aykırı olarak ifade ediyor) denebilecek etkiler doğurabiliyor. Örneğin kuantum fiziginde kuantum tünellemedeki gibi bizim asla mümkün olmaz dediğimiz şekilde bir parçacık geçemeyeceği bir enerji bariyerini geçebiliyor. Yani örneğin bir duvarın diğer tarafında etki oluşturup karşı tarafa geçebiliyor. Bu da Evren için neyin olağan veya olağanüstü olduğunu yeniden tanımlamayı gerektirecek kadar fiziğe aykırı diyeceğimiz fenomenlerdir. Olağanüstülük kimisi için metafizik çağrışımı yapan bir sözcük olabilir ve anlam içerebilir ancak eğer olağanüstülük olağandışılık olarak (olağana uymama ) olarak alınırsa evrende bunların yeri özellikle kuantum fiziği alanında sıradışı şekilde vardır. Bu nedenle burada da gördüğümüz gibi kişiler şartlanmalarını bir kenara koyabilirse asla olmaz denilebilecek şeylerin evrende teorik mümkünlüğü bize Arthur C. Clarke'ın üç öngörü yasası olarak söylediği şeyin haklılığını anımsatıyor.
"1-Tanınmış ve yaşını almış bir bilimci bir şeyin mümkün olduğunu iddia ediyorsa, neredeyse kesinlikle haklıdır. 2-Aynı kişi bir şeyin imkânsız olduğunu iddia ettiğinde ise, büyük olasılıkla yanılıyordur.Mümkünatın hudutlarını keşfetmenin tek yolu, imkânsız alana taarruza geçmektir.3-Yeterince gelişmiş bir teknoloji, büyüden ayırt edilemez."
Ekteki haberler beyin dalgaları okumanın ve örüntü çözümlemelerin örneğidir. Ancak ekteki haberlerde dikkat edilirse konuşma protezi örneğinde örüntüler doğrudan okunmak yerine insanlara çeşitli kelimeleri söylemesi halinde oluşan örüntülerin temsillerinin neyi ifade ettiği kullanarak çözümleme yapılmıştır.[1] Diğer haberde bu çözümlemenin nasıl yapıldığı tam anlaşılmıyor. Ancak doğrudan olmaması olası çünkü yukarıda belirttiğim gibi böyle bir teknolojinin kuantum fiziği kullanmadan doğrudan çözümleme yapılabilmesi zor. (https://www.indyturk.com/node/487891/bi%CC%87li%CC%87m/bilim-insanlar%C4%B1-beyin-dalgalar%C4%B1-yoluyla-insan-zihninde-olu%C5%9Fan-resimleri)
(İkinci haberi kaynaklara ekleyemedim o yüzden doğrudan bağlantıyı yazıda paylaştım)
Bunlar yapılarbilirken veya teorik olarak mümkünken eğer uygun bir teknoloji geliştirilse aynı türde dalgalar üretip bunu da beyne yerleştirilen çeşitli aygıtlarla (bu elektrot gibi harici veya Elon Muskun neuralink projesindeki gibi dahili teknolojiler olabilir) beynin ilgili bölgesine verirsek örneğin beyinde görsel bir ileti oluşturmak mümkün olabilir.
Kaynaklar
- E. Ordu. Bilim İnsanları Bir İlki Başardı: Konuşamayan Bir Adamın Beyin Dalgaları Cümlelere Dönüştürüldü. (16 Temmuz 2021). Alındığı Yer: Onedio | Arşiv Bağlantısı