Sebebi, uydurduğunuz kelimenin insanlar tarafından birkaç on yıl, sıklıkla kullanılabilecek bir süreç fırsatınız olmamasıdır. Emin olabilirsiniz ki, uydurduğunuz kelimeye kullanılması ve alışılmalı için yeterli süre tanıdığınızda o kelime, gayet münasip bir şekilde lügatte yerini alacaktır. Bir misalle tasrih edeyim: Bir gün Çankaya’da dil devrimi yıllarında Türkçe üzerine konuşuluyor ticaret kelimesine Türkçe karşılık aranıyor. Bende etraftaki dalkavukların buldukları karşılıkları beğenmedim kabullenmedim muhalefet etmekten de sıkıldım önümdeki kağıda te ve cim harfleri yapıyordum. Mustafa Kemal birden seslendi: “ Ne yapıyorsun çocuk” gayri ihtiyari dedim ki : “ Te ve cim harfleri yapıyorum.” O zaman Ata masaya vurarak dedi ki : “ Ticaret kelimesinin karşılığı bulunmuştur ‘tecim’ tüccar ise ‘tecimer’ olacak.(Falih Rıfkı Atay, Çankaya)Araştırırsanız hala tecimevi adını taşıyan ticarethaneler, tecimer soyadlı kişilere rastlayacaksınız.
Merhaba Yade,
Dil bilmek ile kastettiğimiz şey, kabaca, o dildeki sesleri bilmek, hecelerden kelimeleri ve kelimelerden cümleleri nasıl oluşturacağımızı bilmek olduğu kadar o dildeki kelimelerin hangi anlamlara tekabül ettiğini de bilmektir. Bu sonuncu bilgi çeşidi, diğerlerinin aksine biyolojik bir yatkınlıkla edinilmez, daha ziyade çevre tarafından öğretilmesi gerekir. Diğer bir deyişle, kelimelerin büyük çoğunluğu tamamiyle rastgeledir. Üzerinde ortaklaştığımız, yeni nesillere öğretmeye kalkacağımız herhangi bir sözcük konuştuğumuz dilde yerleşik bir anlam kazanabilir.
Ama bunu söylerken şuna da dikkat etmek gerekir; kelimelerin rastgele olması dizaynında hiçbir dayanağı olmamasından ziyade ima ettiği anlamla doğrudan bir bağlantısı olmaması anlamına gelir. Steven Pinker'ın verdiği güzel bir örnekti; "ördek" kelimesi ne ördek gibi vaklar ne ördek gibi yürür ne de ördek gibi görünür, ördeğin anlamı ve ördek kelimesi doğrudan bir bağa sahip değildir. Fakat dediğim gibi bu, dile yerleşecek kelimenin rastgele dizayn edildiği anlamına da gelmiyor. Üreteceğiniz kelime tecim/tecimer örneğinde olduğu gibi dildeki seslere de uygun olmalı ve konuşmacının kulağını tırmalamamalıdır. Sanırım bu şartı karşılayarak ürettiğiniz prototip bir Türkçe kelimeyi cümle içinde yadırganmadan kullanabilirsiniz.