Aslında asteroidlerin veya kuyruklu yıldızların (comet) marsa çarpıştırılarak dünyalaştırılma sürecinin başlatılması fikri pek çok kurguda ve bilim adamları arasında tartışılıyor. Ancak bu konudaki en büyük engellerden biri böyle bir görev için gerekli olan uzay araçlarının pahalı olacağı ve çok fazla itiş gücüne ihtiyaç duyulacak olması.
Diyelim ki bu görevi yapabilecek teknolojiye ve hatta bu asteroidleri orbital mekaniklere uygun şekilde, hassas bir ayarla milyonlarca kilometre uzaktaki marsa yönlendirebilecek uzay araçlarına sahibiz. Bu senaryoda bile bu fikirle ilgili pek çok sorun var.
Öncelikle marsın dünya gibi bir manyetik alanı yok ve atmosferi de yaklaşık 150 kat daha ince. Dolayısıyla ısıyı arttırabilseydik bile donmuş halde bulunan buz muhtemelen hızla buharlaşarak uzay boşluğuna kaçardı. Diğer maddeler ve elementler ise çarpışmanın etkisi ve o anki ısı ile bozunur ve çarpma noktası büyük ihtimalle sterilize olurdu. (Bu durumu dünyaya çarpan asteroidlerde görüyoruz)
Marsta dünya benzeri bir atmosfer yaratmayı başardığımız senaryoda ise suyun sıvı halde yüzeyde kalmasını sağlayabilirdik ancak muhtemelen bu senaryoda bir asteroidin marsa çarpması faydadan çok zarar verirdi. Örneğin aynı dünyaya ısıyı değiştirecek kadar büyük bir asteroidin çarpası durumunda olduğu gibi bir nükleer kış yaşanabilirdi.
Her ne kadar asteroidlerle olmasa da mars ilerde dünyalaştırabileceğimiz ve bu konuda pek çok teori öne sürülen gök cisimlerinin başında geliyor.[1]
Kaynaklar
- Robert Haynes. (2025). The Implantation Of Life On Mars: Feasibility And Motivation. Advances in Space Research Vol 12 Issue 4, sf: 133-140. | Arşiv Bağlantısı