Neden kendi yarattığımız ölçü birimlerinin evrene uyması gerektiğini düşünüyoruz?

Evrende de böyle olacağını düşünmüyoruz. Ve hayır yanlış olmaz. Bahsettiğiniz durum, sayı tabanı. Biz ondalık tabanı kullanıyoruz ama bilgisayarlarda ikilik ya da onaltılık da kullanıyoruz. Bu tamamen keyfi olabilir ve hiçbir fiziksel eşitliği de değiştirmez. Sonuçlar buna göre değişir, basit bir dönüşümle aynı sonuçlara varırsınız. ABD'de metrik sistem kullanılmıyor örneğin, ama bu ABD'de farklı fiziki yasalar olduğu anlamına gelmiyor.

Matematikte sayılara ne şekil veya ne isim verdiğinizin hiç önemi yok. Örneğin; elimizde 3 elma olsun, 3 yerine sembol olarak bu tuhaf şekli kullanalım "♑︎", ismine de "titon" diyelim, ne değişti? 3 elmaya başka bir medeniyette, "elimizde 1 elma var" deniyorsa, bizim matematiğimize güvenin derim :)

Bence kendi ürettigimiz matematigi ve ya bilimi evrene uydurmaya calismiyoruz,evrene uygun matematik ve bilim üretiyoruz.tabi evreni anlayabildigimiz kadar uygunlukta.evrendeki isik hizinien yüksek hiz barametresi olarak kabul edip,bu hiza göre bir zaman olusturup ortaya bir sistem cikartiyoruz yarin birgün isik hizi net bir sekilde asildiginda,karanlik madde anlasildiginda,herseyin matematigi degisebilir diye tahmin ediyorum.

Evrene bakıyoruz ve onu anlamaya çalışıyoruz. Bu farkındalığa ulaştığımızda ellerimizde 10 parmağımız var. Tarlanın hesaplanması, koyunların sayılması, malların gemilere yüklenmesi gerekli. Bunlarla başa çıkacak bir sisteme ihtiyacımız var. Bazı çobanlar her koyun için otlatmaya çıkmadan önce ceplerine birer taş koymuş, döndüklerinde her koyun için bu taşları atarak bu sorunu çözmeye çalışmışlar. Mısırda farklı bir sistem, sümerlerde farklı bir sistem bulunmuş. Ama aslında hepsinin yaptığı şey aynı.

Günümüzden bir örnek vereyim. Almanya'daki okullarda not sistemi en iyi not 1, en kötü not 5 olacak şekildedir. Türkiye'de ise tam tersi. Aslında ölçtükleri şey öğrencinin yeterliliği ama kullandıkları sistem farklı. Bu sonuçlar farklı demek değil.

Newton, araştırmalarını yaparken ona kadar kullanılan matematiğin yeterli olmadığını gördü ve kalkulusu icat etti. Bunu bir kelime bir işlemdeki, sonucu bulmak için soruyu eğip bükmek olarak algılamamalıyız çünkü bir kuramı kanıtlayabiliyorsanız ve hayata uygulandığında doğru sonuçlar veriyorsa o zaman o yöntem kullanılabilir demektir. Tek doğru olmayabilir ama doğru bir yoldur.

Görüldüğü gibi eğer problemi çözdüğümüzde çıkan sonuç, deneyimlerle ve hayatla uyumsuzsa, yöntemimizin yanlış olduğunu anlayıp ona uygun bir yöntem bulmaya çalışıyoruz. Burda önemli olan anlamaya çalıştığımız konudur. Kendi yöntemimize uygun olan sonucu değil, doğru sonucu bulmak için gerekli olan yöntemi bulmaktır. Dolayısıyla, Almanya örneğinde olduğu gibi 5'in aslında 1'e eşit olduğu sistem şu anda bile mevcut ama bu bizi yanlış sonuca götürmüyor çünkü hedefimizin ne olduğunu biliyoruz.

Bence bu makale ve video da, bu konu için oldukça açıklayıcı olacaktır. Videoyu izlemenizi özellikle öneriririm.

Ölçü birimleri ve sayılar insan yapımı araçlardır ve evrenin işleyişini anlamak ve modellemek için kullanılır. Evrenin bu araçlara uymak zorunda olmamasına rağmen, şimdiye kadar gözlemlediğimiz ve deneyimlediğimiz evrenin işleyişiyle uyumlu oldukları için bu araçlara güveniyoruz. Bilim sürekli gelişir ve yeni keşifler yapılır, bu nedenle yeni bilgilere ve bakış açılarına açık olmak önemlidir. Şu anki ölçü birimleri ve sayılar, elimizdeki en iyi araçlardır ve evreni anlamada başarılıdır; ancak gelecekte daha iyi araçlar ve yöntemler geliştirilebilir.