İlk öncelikle gülme refleksinin doğasını anlayalım.
Gülme, gıdıklanma ya da kahkaha, komik bir durum veya espri karşısında verilen fizyolojik bir tepkidir. Gülmenin nasıl oluştuğunu ve gülme sırasında oluşan fizyolojik tepkileri inceleyen araştırma alanına gelotoloji adı veriliyor. Gülme, beynin bir çok bölgesinin dahil olduğu bir süreçtir. Bir espri duyduğunuzda öncelikle beynin en dış tabakası olan serebral korteksin sol yarı küresi sözcükleri ve esprinin veya komik durumun yapısını analiz eder. Ardından duygusal tepkilerle ilişkili olan ön lob harekete geçer. Korteksin sağ yarı küresi uyarılır ve esprinin anlaşılması için gereken entelektüel analizi yaparak komik olup olmadığına karar verir. Sağ yarı küreden gelen sinyaller duyuların işlendiği arka baş lobuna yayılır ve motor becerilerle ilgili bölümler uyarılarak espriye tepki verilir.[1]
İkinci olaraksa yoğun bir şekilde güldüğümüzde yani kahkaha attığımızda neden mi dopamin salgılarız?
Çünkü gülmek ve daima gülen bir kişi olmak hayata ve insanlara karşı pozitif bir enerji verir. Gülmeyi ve güldürmeyi bilen kişiler çevresinde sevilen pozitif duygulara sahip kişilerdir. Gülümsemek kişiyi hayata bağlar, kişi hayatındaki olumsuzluklardan uzaklaşıp yaşantısındaki güzelliklerin tadını çıkarır. Aile ve çevresinde saygı duyulan, sevilen birisi olarak kabul görür. İş ve sosyal hayatında başarılı olur ve bu başarısını sürekli ilerletir.
Kaynaklar
- M. Brain. How Laughter Works. (1 Ocak 1970). Alındığı Tarih: 18 Ağustos 2023. Alındığı Yer: HowStuffWorks | Arşiv Bağlantısı