Bunun en direkt cevabı şu: Çünkü "kızışma dönemi" dediğimiz şey, menstrüal döngü değil de östral döngü dediğimiz döngüye sahip hayvanlarda görülen bir şey.
Östrus, "kudurma, coşma" demek. Bu "kudurma döngüsüne" sahip hayvanların dişileri, yumurtlama döneminde bunu açık eden fiziksel ve davranışsal değişimler yaşıyorlar (vajinalarının şişerek renk değiştirmesi, kedilerde olduğu gibi huzursuz ve azgın davranışlar ve bunun gibi şeyler). Ama menstrüal, yani aylık döngüye sahip hayvanlarda "gizli yumurtlama" görülüyor, yani dışarıdan baktığınızda dişinin yumurta ürettiğini açık olarak göremiyorsunuz.
Bunun birçok nedeni olabilir ama en yaygın kabul göreni, iki ayak üzerine kalkmamızla birlikte dişi anatomisinin değişmesine bağlı olarak insan yavrularının aciz doğmaya başlaması sonucunda, yavru bakımında erkeklere daha fazla ihtiyaç duyulmaya başlanması. Erkekler, dişinin tam olarak ne zaman üremeye açık olduğuna emin olamadığından, diğer türlerde olduğu gibi kızışma döneminde rastgele dişilerle çiftleşmektense, tek bir dişiyle menstrüal döngü boyunca, sürekli çiftleşmek zorunda kaldılar. Bu da türe genel olarak yavru bakımı ve hayatta kalma avantajı sağladı. Ayrıca bu değişimin memelilerde kısmen yaygın olan, başka erkeklerin yavrularını öldürme (yani infantisid) ihtimalini azaltma ve babaların yavruyla bağ kurma ihtimalini artırma gibi yan avantajları da var.
Ama soruyu cevaplamayı zorlaştıran bazı detaylar da var: Çünkü teknik olarak insanlarda kızışma periyodu olup olmadığından bile emin değiliz. Evet, insan dişileri diğer hayvanlardakinin aksine belirli dönemlerde birden cinsel olarak aktifleşmiyorlar ve yılın herhangi bir gününde az çok eşit derecede seks yapmaya açıklar. Ancak bu, insanlarda kızışma dönemi olmadığı anlamına gelmiyor.
Örneğin yapılan araştırmalar, adet döngüsünün ortasındaki bir kadının (yani yumurtlama döneminde olan, ovülasyonun en üst düzeye ulaştığı noktada olan bir kadının), gerçek anlamıyla yavru üretmek amacıyla seks istediğini gösteriyor. Kadınlar, bu dönemler haricindeyse daha ziyade yakınlık ve romantizm amaçlı seks yapmayı tercih ediyorlar. Dahası, ovülasyon döneminde olan kadınların baskın erkek karakterlerini tercih etme oranları da artıyor: Sert çene hatlarına, derin sese, daha uzun boya sahip erkeklerle çiftleşmeyi daha çok tercih ediyorlar. Dahası, ovülasyon dönemindeki kadınların kendilerini diğer dönemlere nazaran daha da güzel göstermeye çalıştığını gösteren makaleler mevcut. Tüm bunlar, insanlarda da dişilerin belli dönemlerde cinsel tercihlerinin üreme-odaklı değiştiğini gösteriyor.
Fakat tabii ki bir insan dişinin çiftleşme eğilimleriyle bir kedinin veya bir aslanınkini benzeştirmek mümkün değil. Dolayısıyla biyologlar arasında insanlarda kızışma döneminin köreldiğine dair görüş hakim. Yukarıda da bahsettiğim gibi bunun en temel sebebinin erkekleri yakında tutmak ve bakıma katkı sağlama konusunda bir avantaj sağlıyor olma ihtimali olabileceği düşünülüyor.
Ancak bu hipotez pek açıklayıcı değil; çünkü insan erkekleri, dişilerin ovülasyon döneminde olup olmadığını anlayabiliyorlar. Öyle ki, ovülasyon dönemindeki kadın striptizciler, adet dönemindeki striptizcilerden saatte 30 dolar daha fazla; adet dönemindeki striptizciler ise hem ovülasyon döneminde hem de adet döneminde olmayan kadınlardan saatte 15 dolar daha fazla bahşiş alıyorlar. Hoş, erkeklerin bunu nasıl ayırt edebildiğini bilen de yok; muhtemelen farkında olmasak da feromonlar (koku hormonları) bize cinsellik hakkında halen bilgiler veriyor. Dolayısıyla yukarıdaki açıklama yoluyla dişi kızışma dönemlerinin körelmesi pek mantıklı gözükmüyor.
Bu yüzden sorunun kesin bir cevabı yok. Kadınlarda kızışma dönemi var mı, yok mu, varsa nasıl tanımlanır, yoksa neden yok, bunlar halen aktif araştırma sahaları. Bu tarz konulara ilgisi olanların akademinin bu yönlerine eğilmelerini tavsiye ederim.
Kaynaklar
- Yazar Yok. Live Science. (24 Haziran 2019). Alındığı Tarih: 24 Haziran 2019. Alındığı Yer: Bağlantı | Arşiv Bağlantısı