Tek bir insan yaşamı incelendiğinde matematik dediğimiz kavram, saymaya başladığımızda başlıyor. Bir bebek için 1'den başlayıp 10'a kadar saymak başlangıç için başarı olarak gözetiliyor. Ancak şunu biliyoruz ki sayı, somut değil soyut olarak karşılaştığımız bir kavram. Kimse bize etraftan 1 ya da 2 gösteremez, ancak 1 tane ya da 2 tane şey (kalem, kitap vb.) gösterebilir. Yani sayılar, bir şeyin ne kadar var olduğunu nitelemek için mevcut. Dolayısıyla atalarımız mağaradan koyunlarını otlatmaya çıkarırken her bir koyun ile bir taşı eşleştirip, dönüşte geri dönen her bir koyun için bir taşı bırakması sonucunda dışarıda koyun kalıp kalmadığını anlayabiliyor.
İnsanlar elbette etrafındaki varlıkların miktarını merak edip sayma eylemi üzerine çeşitli ilerleme kaydetmiş olabilirler. Ancak söz konusu 0 olunca durum biraz daha farklılaşıyor. Olmayanın varlığını göstermek pek bir anlam ifade etmiyor olabilir ancak bize ticareti ve hesap kolaylığı getiren şeylerden biri 0'dır. Farklı uygarlıklar tarafında farklı zamanlarda keşfedilmiştir. Tabii şimdiki gibi bir iletişim bütünlüğü olmadığından 0'ın yaygınlaşması ilk zamanlarında pek kolay olmamıştır. Uzunca bir süre Dünya turu yapmak durumunda kaldığını söyleyebiliriz.
0'ın bilinen 2 anlamı var; başlangıç noktası ve hiçlik.
Hiçlik dediğimizde yokluktan bahsederiz. 0 kilogram elma dersem o ortamda hiç elma yok anlamına gelir. -5 kilo portakal diyemem çünkü varlığın varabileceği en son nokta yokluktur, yokluktan daha geri gidemez.
Başlangıç noktası dediğimizde bir referans noktası olarak düşünebiliriz. En basit örnek olarak 0 santigrat derece diyebiliriz. Hava 0 derece dediğimizde hava yok anlamına gelmez, sıcaklık olarak başlangıcı temsil eder. 0'ın altında yer alan dereceleri de kullanabiliriz, kilodaki gibi mantıksız değildir çünkü 0'ın oradaki anlamı biraz daha semboliktir. Koordinat sistemi de başlangıç noktası olarak güzel bir örnektir. Referans noktası belirlemek için en güzel yöntem 0'dır.
Matematik kurallar topluluğudur, her bir kural için tanımlar yapılır. Eğer sağlam bir temel istiyorsak sonsuza kadar tanım yapmamız gerekir (her tanımda tanımlanacak yeni bir kavram çıkar). Bunun önüne geçmek için kimi noktada kabuller devreye girer. Bazı şeyleri kabul ederiz. Bu kabullerde 0'a rastlamak çok olası. Çünkü 0 diğer sayıların aksine yokluğu, olmamayı, durgunluğu ve başlamayı temsil eder. Bir yapının başlangıcı için de 0'ın kabullerde yer alması olasıdır. Bu kurallar için kümeler kuramı incelenebilir.
[3]
Kaynaklar
- I. Stewart. (2016). Matematiğin Kısa Tarihi. ISBN: 9786051713731. Yayınevi: Alfa Yayıncılık.
- T. Pappas. (2013). Matematik Hayattır : Hayatımızı Süsleyen Matematik Parçaları. ISBN: 9789755535876. Yayınevi: Doruk.
- Nesin Matematik Köyü. (Youtube Videosu). Kümeler Kuramı 1- Sıfırdan Başlayarak | Ali Nesin.